#smrgKİTABEVİ Sohbet Sanatı - 2016
İngiliz tarihçi Peter Burke, dillerle ve sosyodilbilimle ilgilenmesinin ardından ele aldığı bir dizi konunun yer aldığı bu kitapta, böyle bir teşebbüsün mümkün olduğunu gösteriyor. Hem sosyodilbilimin hem de tarihin bileşkesinde yer alan bu çalışma, özellikle dilin toplumsal ilişkiler hakkında ne söyleyeceği üzerine yoğunlaşırken, dil ile toplum arasındaki ilişkiyi bir tarihçinin gözünden masaya yatırıyor.
Hem bir iletişim aracı hem de bir yapma-etme biçimi olarak dilin toplumsal rolü ve işleyişi nasıl kavranabilir?
Latince, ölü bir dil olduğu düşünülen tarihlerde, erken modern ve modern Avrupa'da çeşitli alanlarda nasıl bir rol oynamıştı?
Dil ile milli kimlik arasında organik bir ilişki olduğu düşüncesi ulus-devletlerin resmi ideolojilerinin parçası olmadan önce, dil ile çeşitli türden kimlikler arasındaki ilişki nasıl algılanmıştı?
Bir lehçe nasıl olur da bir dile dönüşür?
Erken modern ve modern Avrupa'da sohbet sanatı başlığını taşıyan sayısız eser bize dilin toplumsal işleyişi hakkında ne söyler?
Sözün ve konuşmanın hem karşıtı hem de ayrılmaz bir parçası olan sessizlik iletişimsel bir eylem olarak tarihsel-toplumsal bir bakışla nasıl kavranabilir?
Bu soruları başta sosyodilbilim olmak üzere çeşitli alanlardan faydalanarak ve tarihsel kaynakların tanıklığıyla inceleyen Peter Burke'ün kitabı ufuk açıcı ve heyecan verici bir nitelik taşıyor. Dilin toplumsal tarihi üzerine incelikli bir çalışma olan “Sohbet Sanatı”nı, tüm okuyucuların beğenisine sunuyoruz.
İngiliz tarihçi Peter Burke, dillerle ve sosyodilbilimle ilgilenmesinin ardından ele aldığı bir dizi konunun yer aldığı bu kitapta, böyle bir teşebbüsün mümkün olduğunu gösteriyor. Hem sosyodilbilimin hem de tarihin bileşkesinde yer alan bu çalışma, özellikle dilin toplumsal ilişkiler hakkında ne söyleyeceği üzerine yoğunlaşırken, dil ile toplum arasındaki ilişkiyi bir tarihçinin gözünden masaya yatırıyor.
Hem bir iletişim aracı hem de bir yapma-etme biçimi olarak dilin toplumsal rolü ve işleyişi nasıl kavranabilir?
Latince, ölü bir dil olduğu düşünülen tarihlerde, erken modern ve modern Avrupa'da çeşitli alanlarda nasıl bir rol oynamıştı?
Dil ile milli kimlik arasında organik bir ilişki olduğu düşüncesi ulus-devletlerin resmi ideolojilerinin parçası olmadan önce, dil ile çeşitli türden kimlikler arasındaki ilişki nasıl algılanmıştı?
Bir lehçe nasıl olur da bir dile dönüşür?
Erken modern ve modern Avrupa'da sohbet sanatı başlığını taşıyan sayısız eser bize dilin toplumsal işleyişi hakkında ne söyler?
Sözün ve konuşmanın hem karşıtı hem de ayrılmaz bir parçası olan sessizlik iletişimsel bir eylem olarak tarihsel-toplumsal bir bakışla nasıl kavranabilir?
Bu soruları başta sosyodilbilim olmak üzere çeşitli alanlardan faydalanarak ve tarihsel kaynakların tanıklığıyla inceleyen Peter Burke'ün kitabı ufuk açıcı ve heyecan verici bir nitelik taşıyor. Dilin toplumsal tarihi üzerine incelikli bir çalışma olan “Sohbet Sanatı”nı, tüm okuyucuların beğenisine sunuyoruz.