Doğu'nun yeri hâlâ doldurulamayan başfilozofu Ömer Hayyam nesillerin hayat tablolarında geçmişin izlerini bulur: “Hiç bir hadise yoktur ki kâinatın mazisinde yaşanmamış olsun...” der.
Peki... O halde geçmişin hata, günah, kusur izlerine sanki bizden öncekiler kurban olmamışçasına basmak neden? Neden hakikatleri ararken tarihi masal değil de ibret saymanın şuuruna sahip değiliz?
Önce şu sorunun cevabını verelim: Bu şuur kimlerden gelecektir? Ülkeyi idare edenlerden yani politikacılardan değil mi? Amma ben diyeceğim ki politikacının, bilhassa bizim ülkemizde politikacının hafızası yoktur.
İşte biz bu sahifelerde Binbirgece Masallarında Anka Kuşu'nu arar gibi bu hafızayı arayacağız. (Girişten)
Doğu'nun yeri hâlâ doldurulamayan başfilozofu Ömer Hayyam nesillerin hayat tablolarında geçmişin izlerini bulur: “Hiç bir hadise yoktur ki kâinatın mazisinde yaşanmamış olsun...” der.
Peki... O halde geçmişin hata, günah, kusur izlerine sanki bizden öncekiler kurban olmamışçasına basmak neden? Neden hakikatleri ararken tarihi masal değil de ibret saymanın şuuruna sahip değiliz?
Önce şu sorunun cevabını verelim: Bu şuur kimlerden gelecektir? Ülkeyi idare edenlerden yani politikacılardan değil mi? Amma ben diyeceğim ki politikacının, bilhassa bizim ülkemizde politikacının hafızası yoktur.
İşte biz bu sahifelerde Binbirgece Masallarında Anka Kuşu'nu arar gibi bu hafızayı arayacağız. (Girişten)