#smrgKİTABEVİ Son Dünya - 2024
Şair Ovidius, Roma'dan sürgün edilmesinden duyduğu üzüntüyle başyapıtı Dönüşümler'in elyazmasını yakar. Yıllar sonra ölüm söylentileri Roma'ya ulaştığında, genç hayranı Cotta onu Karadeniz'in ücra limanı Tomi'ye kadar takip eder. Son Dünya'da Ransmayr bu şaşırtıcı ve macera dolu yolculuğu odağına alarak okurları antik mitlerin ve modern gerçekliğin iç içe geçtiği, zaman ve mekânın sınırlarını aşan bir serüvene davet ediyor. Son Dünya bir arayışın hikâyesi. Ovidius'un ardında bıraktığı ipuçlarını takip eden Cotta, sürgündeki şairi ve kayıp eserini ararken kendini Ovidius mitolojisinin hâkim olduğu, antik dünyanın yirminci yüzyılla buluştuğu Tomi kasabasında bulur. Bu düşsel manzaranın içinde Cotta, taşa dönüşen insanlar, kurt kılığına giren bir halatçı ve tanıdık olanın sonsuza dek yeni ve harikulade şekillerde dönüştüğü düşsel bir manzaraya çekilir.
Modern bir başyapıt olarak kabul edilen ve otuz dile çevrilen Son Dünya'da Ransmayr, Ovidius'un kayıp eseriyle olan hayalî bir etkileşimi betimlerken, mitoloji ve tarihi yeniden yorumluyor. Karakterler, antik Roma'nın efsaneleriyle modern dünyanın gerçekleri arasında gidip gelirken, okurların önünde tarihsel ve edebî bir keşif alanı açılıyor. Yazarın zengin dili ve detaylı betimlemeleri, bu karmaşık dünyayı canlı ve etkileyici bir şekilde hayata geçiriyor. Son Dünya, güncel ancak zamansız bir kültürel ve politik masal. “Tuhaf ve unutulmaz… Romanın cesur ayrıntılarla fantastiği harmanlayan biçimi Garcia Marquez'in büyülü gerçekçiliğini andırıyor." – The New Republic
Şair Ovidius, Roma'dan sürgün edilmesinden duyduğu üzüntüyle başyapıtı Dönüşümler'in elyazmasını yakar. Yıllar sonra ölüm söylentileri Roma'ya ulaştığında, genç hayranı Cotta onu Karadeniz'in ücra limanı Tomi'ye kadar takip eder. Son Dünya'da Ransmayr bu şaşırtıcı ve macera dolu yolculuğu odağına alarak okurları antik mitlerin ve modern gerçekliğin iç içe geçtiği, zaman ve mekânın sınırlarını aşan bir serüvene davet ediyor. Son Dünya bir arayışın hikâyesi. Ovidius'un ardında bıraktığı ipuçlarını takip eden Cotta, sürgündeki şairi ve kayıp eserini ararken kendini Ovidius mitolojisinin hâkim olduğu, antik dünyanın yirminci yüzyılla buluştuğu Tomi kasabasında bulur. Bu düşsel manzaranın içinde Cotta, taşa dönüşen insanlar, kurt kılığına giren bir halatçı ve tanıdık olanın sonsuza dek yeni ve harikulade şekillerde dönüştüğü düşsel bir manzaraya çekilir.
Modern bir başyapıt olarak kabul edilen ve otuz dile çevrilen Son Dünya'da Ransmayr, Ovidius'un kayıp eseriyle olan hayalî bir etkileşimi betimlerken, mitoloji ve tarihi yeniden yorumluyor. Karakterler, antik Roma'nın efsaneleriyle modern dünyanın gerçekleri arasında gidip gelirken, okurların önünde tarihsel ve edebî bir keşif alanı açılıyor. Yazarın zengin dili ve detaylı betimlemeleri, bu karmaşık dünyayı canlı ve etkileyici bir şekilde hayata geçiriyor. Son Dünya, güncel ancak zamansız bir kültürel ve politik masal. “Tuhaf ve unutulmaz… Romanın cesur ayrıntılarla fantastiği harmanlayan biçimi Garcia Marquez'in büyülü gerçekçiliğini andırıyor." – The New Republic