Blanchot kuşkusuz Hegel diyalektiğince temsil edilen, sonunda her şeyin Mutlak Bilgi çerçevesinde yeniden ele alınacağı uyarısını önemsemiştir. Hegel tarihin bir sona ulaşacağını iddia eder; sistemin amacı, bu amaca ulaşmadaki süreçle birleşecektir. Tüm Blanchot külliyatı, Hegel felsefesinin ana ilkesi olan ve tarihin sonunda olduğu ima edilen türdeşliğin önlenemezliğinin reddi olarak görülebilir. Bu anlamda her Blanchot eseri, bir diğerini önceliyor, ya da tamamlıyor gibidir. Yüceler Yücesi'nde "tarihin sonu"nu tartışan Blanchot, Son İnsan'da aynı meseleyi ele almayı sürdürür. (Tanıtım Yazısından)
Blanchot kuşkusuz Hegel diyalektiğince temsil edilen, sonunda her şeyin Mutlak Bilgi çerçevesinde yeniden ele alınacağı uyarısını önemsemiştir. Hegel tarihin bir sona ulaşacağını iddia eder; sistemin amacı, bu amaca ulaşmadaki süreçle birleşecektir. Tüm Blanchot külliyatı, Hegel felsefesinin ana ilkesi olan ve tarihin sonunda olduğu ima edilen türdeşliğin önlenemezliğinin reddi olarak görülebilir. Bu anlamda her Blanchot eseri, bir diğerini önceliyor, ya da tamamlıyor gibidir. Yüceler Yücesi'nde "tarihin sonu"nu tartışan Blanchot, Son İnsan'da aynı meseleyi ele almayı sürdürür. (Tanıtım Yazısından)