#smrgSAHAF Son Levantenler (Gemi Acenteleri), 1. Cilt: Portreler - Anılar - 2003

Basıldığı Matbaa:
Express Print
Dizi Adı:
ISBN-10:
9759268663
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199051331
Boyut:
24x30
Sayfa Sayısı:
574 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199051331
437326
Son Levantenler (Gemi Acenteleri), 1. Cilt: Portreler - Anılar -        2003
Son Levantenler (Gemi Acenteleri), 1. Cilt: Portreler - Anılar - 2003 #smrgSAHAF
0.00
Son Levantenler adını verdiğim bu eserimi sadece vapur acentesi olarak ticari faaliyet gösteren ve sayıları giderek azalan o gizemli dünyanın denizci insanlarına ve ailelerine adıyorum. Onlar bir asır öncesinde "Vapur Acenteleri" olarak anılıyordu.

"Son Levantenler", benim Yapı Kredi Sanat Yayıncılık tarafından neşredilen ortak İmzalı "Osmanlı Saray Ressamı Fausto Zonaro" isimli eserimden sonraki onaltıncı kitabım olmakta. Böyle bir eseri tasarlarken, yüz yılı aşan bir maziden günümüze dek bazı örnekleri seçerek çalışmalar yaptım. Bu çalışmalarım sırasında son derece zengin bir sosyal toplum tarihiyle karşılaştığımı gördüm. O zaman çalışmalarımı limanlardaki ticaret yaşamının bireyleri olan gemi acentelerinden de ötelere yayarak, onlarla ticari ilişkileri olan diğer meslek dallarına doğru genişlettim.

19. yy.'ın İkinci yarısından İtibaren Vapur Donatanları ve Gemi Acenteleri gibi ticari bir denizcilik işlevini üstlenerek ticaret yaşamının vazgeçilmez öğeleri haline gelmiş olan levantenler ve Avrupalı göçmen tüccarlar mesleki faaliyetlerini Galata - Tophane ve kısmen de Sirkeci üçgeninde icra etseler de, hepsinin bir aile yaşamı vardı. Kimi Boğaz'da, bazıları Moda'da, fakat çoğunluğu Beyoğlu çevresinde yaşıyorlardı.

İzmir'li levantenlerin ve Avrupalıların vazgeçemediği semtler ise Bornova ve Buca'ydı. İskenderun ve Mersin'de bir başka renkli yaşam vardı.

Eseri okuyanlar sayfalar İlerledikçe. Osmanlı İmparatorluğu'nun 19.yy. İkinci yarısından başlayarak insan manzaralarının kökleriyle birlikte nasıl değişime uğradığına da tanık olacaklardır. Bunun adı, sonu gelmeyen göçlerdir!

Gerçek anlamında göç edenler de, bir Levanten değil midirler? Bu öykü, bir asırdan fazla süren bir yaşamın renklerini sergiliyor. Bir asır sonrasında hiçbirimiz hayatta olmayacağız, olamayacağız. Fakat bu eser denizde bir yudum dahi de olsa, bir yerlerde, kütüphanelerde hep var olacak. Bizler bugünkü ev sahipleriydik. Yarın kimler ev sahipliği yapacaksa, bu evreni onlara bırakıyoruz. -OSMAN ÖNDEŞ (Şömizden)

Son Levantenler adını verdiğim bu eserimi sadece vapur acentesi olarak ticari faaliyet gösteren ve sayıları giderek azalan o gizemli dünyanın denizci insanlarına ve ailelerine adıyorum. Onlar bir asır öncesinde "Vapur Acenteleri" olarak anılıyordu.

"Son Levantenler", benim Yapı Kredi Sanat Yayıncılık tarafından neşredilen ortak İmzalı "Osmanlı Saray Ressamı Fausto Zonaro" isimli eserimden sonraki onaltıncı kitabım olmakta. Böyle bir eseri tasarlarken, yüz yılı aşan bir maziden günümüze dek bazı örnekleri seçerek çalışmalar yaptım. Bu çalışmalarım sırasında son derece zengin bir sosyal toplum tarihiyle karşılaştığımı gördüm. O zaman çalışmalarımı limanlardaki ticaret yaşamının bireyleri olan gemi acentelerinden de ötelere yayarak, onlarla ticari ilişkileri olan diğer meslek dallarına doğru genişlettim.

19. yy.'ın İkinci yarısından İtibaren Vapur Donatanları ve Gemi Acenteleri gibi ticari bir denizcilik işlevini üstlenerek ticaret yaşamının vazgeçilmez öğeleri haline gelmiş olan levantenler ve Avrupalı göçmen tüccarlar mesleki faaliyetlerini Galata - Tophane ve kısmen de Sirkeci üçgeninde icra etseler de, hepsinin bir aile yaşamı vardı. Kimi Boğaz'da, bazıları Moda'da, fakat çoğunluğu Beyoğlu çevresinde yaşıyorlardı.

İzmir'li levantenlerin ve Avrupalıların vazgeçemediği semtler ise Bornova ve Buca'ydı. İskenderun ve Mersin'de bir başka renkli yaşam vardı.

Eseri okuyanlar sayfalar İlerledikçe. Osmanlı İmparatorluğu'nun 19.yy. İkinci yarısından başlayarak insan manzaralarının kökleriyle birlikte nasıl değişime uğradığına da tanık olacaklardır. Bunun adı, sonu gelmeyen göçlerdir!

Gerçek anlamında göç edenler de, bir Levanten değil midirler? Bu öykü, bir asırdan fazla süren bir yaşamın renklerini sergiliyor. Bir asır sonrasında hiçbirimiz hayatta olmayacağız, olamayacağız. Fakat bu eser denizde bir yudum dahi de olsa, bir yerlerde, kütüphanelerde hep var olacak. Bizler bugünkü ev sahipleriydik. Yarın kimler ev sahipliği yapacaksa, bu evreni onlara bırakıyoruz. -OSMAN ÖNDEŞ (Şömizden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat