Bu tanıklık, Yılmaz Çetiner'e özgü anlatım ve röportaj ustalığıyla birleşince kitabın / tarihin kahramanları bir tiyatro sahnesinde yeniden yaşarcasına yakınlaşıyor okura.
Dolayısıyla, Vahideddin'i, kızı Dürrüşehvar'ı, sahnedeki diğer Osmanlı paşalarını ve beylerini, Mustafa Kemal Paşa'yı, hatta Lord Curzon'u, Hindenburg'u, çok yakından tanıma olanağı buluyoruz.
Haber, röportaj ve inceleme-araştırma dallarında pek çok ödül almış bulunan Yılmaz Çetiner, sıradan bir tarih anlatısından farklı, kahramanlarla birlikte yaşamışçasına onları ete kemiğe büründürerek kaleme aldığı bir tarih sayfasını önümüze sererken, okuru o günlere götürüyor, dönemin tarihini yapanlar, bütün gerçeklikleriyle gözümüzün önünde bir kez daha yaşıyor. (Arka kapaktan)
Bu tanıklık, Yılmaz Çetiner'e özgü anlatım ve röportaj ustalığıyla birleşince kitabın / tarihin kahramanları bir tiyatro sahnesinde yeniden yaşarcasına yakınlaşıyor okura.
Dolayısıyla, Vahideddin'i, kızı Dürrüşehvar'ı, sahnedeki diğer Osmanlı paşalarını ve beylerini, Mustafa Kemal Paşa'yı, hatta Lord Curzon'u, Hindenburg'u, çok yakından tanıma olanağı buluyoruz.
Haber, röportaj ve inceleme-araştırma dallarında pek çok ödül almış bulunan Yılmaz Çetiner, sıradan bir tarih anlatısından farklı, kahramanlarla birlikte yaşamışçasına onları ete kemiğe büründürerek kaleme aldığı bir tarih sayfasını önümüze sererken, okuru o günlere götürüyor, dönemin tarihini yapanlar, bütün gerçeklikleriyle gözümüzün önünde bir kez daha yaşıyor. (Arka kapaktan)