1199166945
553074
https://www.simurgkitabevi.com/sosyal-ve-trajik-boyutlariyla-tartisilan-asklar
Sosyal ve Trajik Boyutlarıyla Tartışılan Aşklar - #smrgSAHAF
0.00
Elinizdeki çalışma, Atilla, Cengiz Han, Rus Çarı Petro, Çariçe Katerina, Baltacı Mehmed Paşa, Mevlana, Marx, Trotsky gibi imparator, filozof, lider, devlet adamlarının aşk hikâyelerini kişisel, sosyal ve trajik boyutlarıyla hikaye ediyor. Üvey annesi tarafından Roma zindanlarına atılan Honore, kendisini kurtarması için yüzüğünü gönderdiği Hun İmparatoru Atilla'yı yirmi yıl bekleyecektir. Kuşağındaki yüzüğü yirmi yıl sonra hatırlayan Atilla, nişanlısını almak için yeniden bir sefer düzenler. Aylar süren uzun ve çetin bir yürüyüşten sonra Roma kuşatılır ama kavuşmak kısmet değildir. Dokuz yaşında nişanlanan Cengiz Han evlenene kadar başına gelmedik iş kalmaz. Evlendiği gün ise gerdek yatağından ilk ve tek aşkı Börtecine'yi babasının düşmanlarına kaptırır. Sevdiğini geri almak için giriştiği mücadele onu bütün zamanların en gaddar bir dünya imparatoru haline getirecektir. Öyle ki, geçtiği yerlerden taş üstüne taş, vücut üstünde baş kalmaz. Öksüz bir çamaşırcı kız olarak hayatta kalma mücadelesi veren Marta, güzelliğinin hem kurbanı hem de efendisi olur. Analığının işkencesinden bir tüccara satılınca kurtulur ancak. Tüccarın tecavüzlerinden ise ancak onu öldürerek uzaklaşacaktır. Kara yazgı onu adım adım izleyecek savaş ortasında bu kez askerlerin elinden bir subay kurtarır. Artık bu günden sonra kader yüzüne güler. Şansı yaver gidecek kısa süre sonra Çariçe olacaktır. Yoksul bir köylü çocuğu iken paşalığa, vezirliğe yükselen Baltacı Mehmed Paşa ile savaş meydanında karşılaşacaktır. Bütün ömrünü ulvi aşka adayan Mevlana, söz konusu kendi oğlu ve onun beşeri aşkı olduğunda nasıl da kayıtsız kalır. Yine bütün ömrünü hakikati araştırmaya vakfeden Mevlana, Hacı Bektaşı Veli, Ahi Evren gibi yaşadığı dönemde adalet diye çırpınan kişiler karşısında zalimin yanında yer alacaktır. Sermayenin anatomisini ortaya koyan, bir avuç sermaye sahibinin nasıl bütün bir toplumu sefalete ve kıyımı uğrattığını sergileyen Marx, ömrü boyunca açlık, hastalık ve çocuklarının ölümüyle uğraşır. Onu ayakta tutan iki şey vardır. Biri devrim için yaşama azmi diğeri ise eşine olan aşkıdır. Kendi devriminden sürgün edilen XX. Yüzyılın en büyük devrimcilerinden biri olan Trotsky yaşantısıyla, aşklarıyla tam bir tragedya kahramanıdır. Farklı dönemlerden seçtiğim bütün bu şahsiyetlerin aşk hikâyeleri bağlamında dönemlerine de değinmeye çalıştım.
Elinizdeki çalışma, Atilla, Cengiz Han, Rus Çarı Petro, Çariçe Katerina, Baltacı Mehmed Paşa, Mevlana, Marx, Trotsky gibi imparator, filozof, lider, devlet adamlarının aşk hikâyelerini kişisel, sosyal ve trajik boyutlarıyla hikaye ediyor. Üvey annesi tarafından Roma zindanlarına atılan Honore, kendisini kurtarması için yüzüğünü gönderdiği Hun İmparatoru Atilla'yı yirmi yıl bekleyecektir. Kuşağındaki yüzüğü yirmi yıl sonra hatırlayan Atilla, nişanlısını almak için yeniden bir sefer düzenler. Aylar süren uzun ve çetin bir yürüyüşten sonra Roma kuşatılır ama kavuşmak kısmet değildir. Dokuz yaşında nişanlanan Cengiz Han evlenene kadar başına gelmedik iş kalmaz. Evlendiği gün ise gerdek yatağından ilk ve tek aşkı Börtecine'yi babasının düşmanlarına kaptırır. Sevdiğini geri almak için giriştiği mücadele onu bütün zamanların en gaddar bir dünya imparatoru haline getirecektir. Öyle ki, geçtiği yerlerden taş üstüne taş, vücut üstünde baş kalmaz. Öksüz bir çamaşırcı kız olarak hayatta kalma mücadelesi veren Marta, güzelliğinin hem kurbanı hem de efendisi olur. Analığının işkencesinden bir tüccara satılınca kurtulur ancak. Tüccarın tecavüzlerinden ise ancak onu öldürerek uzaklaşacaktır. Kara yazgı onu adım adım izleyecek savaş ortasında bu kez askerlerin elinden bir subay kurtarır. Artık bu günden sonra kader yüzüne güler. Şansı yaver gidecek kısa süre sonra Çariçe olacaktır. Yoksul bir köylü çocuğu iken paşalığa, vezirliğe yükselen Baltacı Mehmed Paşa ile savaş meydanında karşılaşacaktır. Bütün ömrünü ulvi aşka adayan Mevlana, söz konusu kendi oğlu ve onun beşeri aşkı olduğunda nasıl da kayıtsız kalır. Yine bütün ömrünü hakikati araştırmaya vakfeden Mevlana, Hacı Bektaşı Veli, Ahi Evren gibi yaşadığı dönemde adalet diye çırpınan kişiler karşısında zalimin yanında yer alacaktır. Sermayenin anatomisini ortaya koyan, bir avuç sermaye sahibinin nasıl bütün bir toplumu sefalete ve kıyımı uğrattığını sergileyen Marx, ömrü boyunca açlık, hastalık ve çocuklarının ölümüyle uğraşır. Onu ayakta tutan iki şey vardır. Biri devrim için yaşama azmi diğeri ise eşine olan aşkıdır. Kendi devriminden sürgün edilen XX. Yüzyılın en büyük devrimcilerinden biri olan Trotsky yaşantısıyla, aşklarıyla tam bir tragedya kahramanıdır. Farklı dönemlerden seçtiğim bütün bu şahsiyetlerin aşk hikâyeleri bağlamında dönemlerine de değinmeye çalıştım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.