Baskın sınıf ve zümrelere mensup yöneticiler aslında hiç bir sorunumuzu çözemeyeceklerini bilmektedirler.
Gerçekte hiç bir kapıyı açmayan vaat dolu politik konuşmalar, halkı oyalamayı, aldatmayı amaçlıyor. Bu nutuklarla kapitalizmin tarih sahnesinden silinmeye mahkûm olduğu gizlenmeye çalışılıyor. Ne var ki, tâ Tanzimat'tan, tâ Meşrutiyetlerden beri bu vaatlerle gerçek yaşantısını karşılaştıran işçiler, köylüler, emekçiler, zembereğin boşandığını, saate yeni bir zemberek taktırmak, saati yeniden ayarlamak gerektiğini, her geçen gün biraz daha iyi kavrıyorlar.
İşte bu gibi durumlarda yeni politik akımlara yeni politik partilere gereksinme duyulur. Ve eski düzeni değiştirecek partiler ortaya çıkar. Çağımızda bu partiler sosyalist partilerdir. Türkiye'de ilk sosyalist parti, Osmanlı Sosyalist Fırkası, 1910 yılında kuruldu. Baskılara, yasaklara, kovuşturmalara, ağır cezalara, hatta öldürmelere rağmen sosyalist akım, Türkiye'nin bunalımı ile orantılı olarak, büyüdü, güçlendi. Hiç kuşkusuz sosyalist akım da kimi yanılgılara düştü, yarın da düşecektir; her yaşayan varlık gibi. Ama savunduğu esas hat doğruluğunu korudu. Başka kurtuluş yolu olmadığı; Türkiye için de, emekçi yığınlarımız için de sosyalizmden başka çıkış yolu bulunmadığı, olayların mihenginde, her gün daha açıkça ortaya çıktı.
Sosyalist Devrim Partisi 65 yıllık Türkiye Sosyalizmi'nin mirasçısıdır. Türkiye'ye özgü, onun tarihsel koşullarının çizdiği bir yol izleyerek, emekçileri toplum ve Devlet işlerinde, doğrudan doğruya söz ve karar sahibi yapmayı ve (kapitalist olmayan) bir kalkınma yöntemi ile sosyalizme, bağımsız Türkiye sosyalizmine geçmeyi amaçlamaktayız.
Biz, emekçilerin bilinçlenme sürecinin hızlanmasına ve emekçi yığınlarının, sınıf bilinci ile ekonomik, sosyal, politik, kültürel alanlarda örgütlenerek bağımsız bir sosyal güç oluşturmasına yardımcı olacağız. Yakın amacımız budur. Gericilikle, faşizmle gerçekten başarılı biçimde mücadele etmenin yolu budur. Emperyalizmle, kapitalizmle ve bürokrasi ile mücadelenin yolu da buradan geçer. (Sunuş'tan)
Baskın sınıf ve zümrelere mensup yöneticiler aslında hiç bir sorunumuzu çözemeyeceklerini bilmektedirler.
Gerçekte hiç bir kapıyı açmayan vaat dolu politik konuşmalar, halkı oyalamayı, aldatmayı amaçlıyor. Bu nutuklarla kapitalizmin tarih sahnesinden silinmeye mahkûm olduğu gizlenmeye çalışılıyor. Ne var ki, tâ Tanzimat'tan, tâ Meşrutiyetlerden beri bu vaatlerle gerçek yaşantısını karşılaştıran işçiler, köylüler, emekçiler, zembereğin boşandığını, saate yeni bir zemberek taktırmak, saati yeniden ayarlamak gerektiğini, her geçen gün biraz daha iyi kavrıyorlar.
İşte bu gibi durumlarda yeni politik akımlara yeni politik partilere gereksinme duyulur. Ve eski düzeni değiştirecek partiler ortaya çıkar. Çağımızda bu partiler sosyalist partilerdir. Türkiye'de ilk sosyalist parti, Osmanlı Sosyalist Fırkası, 1910 yılında kuruldu. Baskılara, yasaklara, kovuşturmalara, ağır cezalara, hatta öldürmelere rağmen sosyalist akım, Türkiye'nin bunalımı ile orantılı olarak, büyüdü, güçlendi. Hiç kuşkusuz sosyalist akım da kimi yanılgılara düştü, yarın da düşecektir; her yaşayan varlık gibi. Ama savunduğu esas hat doğruluğunu korudu. Başka kurtuluş yolu olmadığı; Türkiye için de, emekçi yığınlarımız için de sosyalizmden başka çıkış yolu bulunmadığı, olayların mihenginde, her gün daha açıkça ortaya çıktı.
Sosyalist Devrim Partisi 65 yıllık Türkiye Sosyalizmi'nin mirasçısıdır. Türkiye'ye özgü, onun tarihsel koşullarının çizdiği bir yol izleyerek, emekçileri toplum ve Devlet işlerinde, doğrudan doğruya söz ve karar sahibi yapmayı ve (kapitalist olmayan) bir kalkınma yöntemi ile sosyalizme, bağımsız Türkiye sosyalizmine geçmeyi amaçlamaktayız.
Biz, emekçilerin bilinçlenme sürecinin hızlanmasına ve emekçi yığınlarının, sınıf bilinci ile ekonomik, sosyal, politik, kültürel alanlarda örgütlenerek bağımsız bir sosyal güç oluşturmasına yardımcı olacağız. Yakın amacımız budur. Gericilikle, faşizmle gerçekten başarılı biçimde mücadele etmenin yolu budur. Emperyalizmle, kapitalizmle ve bürokrasi ile mücadelenin yolu da buradan geçer. (Sunuş'tan)