#smrgKİTABEVİ Sosyalizmin Yeni Yolu - 2008
24 Ocak Kararları, 12 Eylül darbesi, ANAP iktidarı, seçim sisteminin demokratik siyasal yaşamı engelleyen hükümleri, Türk Ceza Yasası'nın 141-142. maddeleri, Siyasi Partiler Yasası'nın anti demokratik kurgusu, ekonominin genel görünümü ve tüm bu gelişmelerin emekçi sınıflara etkisi yazarın dikkat çektiği konular arasında yer alıyor.
Aren, ayrıca, Türkiye ve dünya sosyalist hareketindeki yenilenme dalgasını, bu dalganın reel sosyalizme olası etkilerini irdeliyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından tüm dünyada tek kutuplu düzenin egemen hale gelmesinin yeni bir sosyalist stratejiyi gerekli kıldığına vurgu yapıyor. Sosyalistleri, iktidara gelmeden önce de, emekçileri iş ortamının demokratikleşmesine katmaya çağırıyor. Yerelleşmeyi önemseyen, 'önce özgürlük mü, yoksa eşitlik mi' ikilemine takılıp kalmayan, demokrasiyi örgütlü çaly?ma yaşamına katılımdan başlatan, eleştirelliğini koruyarak uluslararası örgütlerden uzak durmamayı savunan, sömürü ve eşitsizlik kavramlarını yeniden tanımlamayı öneren, küreselleşmeyi tamamen olumsuzlamayan ve anlamaya çalışan yeni bir sosyalizm...
Eser, bu anlamda geçmiş dönemlerin sosyalizm eleştirisini yapmakla kalmıyor, küreselle?me olgusunu da hesaba katan algısıyla umudun tükenmediğini vurguluyor.
Sosyalizmin Yeni Yolu, Türkiye'deki yeni-sağ politikalarla ve sosyalist hareketle hesaplaşma; '80 sonrasında tıkanan sola yeni bir pencere açma çabası...
24 Ocak Kararları, 12 Eylül darbesi, ANAP iktidarı, seçim sisteminin demokratik siyasal yaşamı engelleyen hükümleri, Türk Ceza Yasası'nın 141-142. maddeleri, Siyasi Partiler Yasası'nın anti demokratik kurgusu, ekonominin genel görünümü ve tüm bu gelişmelerin emekçi sınıflara etkisi yazarın dikkat çektiği konular arasında yer alıyor.
Aren, ayrıca, Türkiye ve dünya sosyalist hareketindeki yenilenme dalgasını, bu dalganın reel sosyalizme olası etkilerini irdeliyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından tüm dünyada tek kutuplu düzenin egemen hale gelmesinin yeni bir sosyalist stratejiyi gerekli kıldığına vurgu yapıyor. Sosyalistleri, iktidara gelmeden önce de, emekçileri iş ortamının demokratikleşmesine katmaya çağırıyor. Yerelleşmeyi önemseyen, 'önce özgürlük mü, yoksa eşitlik mi' ikilemine takılıp kalmayan, demokrasiyi örgütlü çaly?ma yaşamına katılımdan başlatan, eleştirelliğini koruyarak uluslararası örgütlerden uzak durmamayı savunan, sömürü ve eşitsizlik kavramlarını yeniden tanımlamayı öneren, küreselleşmeyi tamamen olumsuzlamayan ve anlamaya çalışan yeni bir sosyalizm...
Eser, bu anlamda geçmiş dönemlerin sosyalizm eleştirisini yapmakla kalmıyor, küreselle?me olgusunu da hesaba katan algısıyla umudun tükenmediğini vurguluyor.
Sosyalizmin Yeni Yolu, Türkiye'deki yeni-sağ politikalarla ve sosyalist hareketle hesaplaşma; '80 sonrasında tıkanan sola yeni bir pencere açma çabası...