#smrgKİTABEVİ Sosyo Kültürel Açıdan Ermeniler ve Türkler: İstanbul Ermenileri -

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Tarih Araştırmaları
ISBN-10:
9786055996239
Stok Kodu:
1199156838
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
432 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199156838
542992
Sosyo Kültürel Açıdan Ermeniler ve Türkler: İstanbul Ermenileri -
Sosyo Kültürel Açıdan Ermeniler ve Türkler: İstanbul Ermenileri - #smrgKİTABEVİ
0.00
XIX. yüzyıla kadar herhangi bir devlet kuramayan Ermeniler tarihi süreç içerisinde otorite boşluklarından faydalanarak çeşitli isimler altında krallıklar kurmuşlarsa da herhangi bir devlet tarafından tanınmamıştır. En acı zulümlere/işkencelere, İstanbul, Türkler tarafından fethedilene kadar Bizans İmparatorluğu zamanında maruz bırakılmışlardır. Ermeniler, bu yüzden birkaç kez tehcire bile tâbî tutulmuşlardır.

Osmanlı Devleti bürokrasisinde Ermeniler daha çok para ile ilgili işlerde görev almışlardır. Bunun dışında tercüman, sarraf ve saray ressamları da Ermeniler arasında yaygın bir bürokratik meslektir. Devlet kademesinde askeriyeden baruthaneye, darphaneden tercümanlığa hatta milletvekilliğine kadar pek çok alanda hizmetleri olan Ermenilerin Rum fesadından kısa zamanda etkilendikleri de özellikle belirtilmiştir.

Ermenilerin millet-i sâdıka olarak nitelendirildiği her hangi bir kaynağa tarafımızdan ulaşılamamasına rağmen, Rumlara nazaran Osmanlı Devleti'ne daha sâdık oldukları görülmektedir. 1830'dan sonra Rum fesâdına Ermenilerin de karıştığı, bu tarihten sonra da Ermenilerden fesâd çıkaranların var olduğu tespit edilmiştir.

Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Ermeniler, Osmanlı Devleti'nde sürdürdükleri yaşamı tarihleri boyunca hiçbir devletin egemenliği altında sürdürememişler. Kendilerine, Osmanlı Devleti tarafından sağlanan kolaylıklar başka hiçbir devlet tarafından kesinlikle sağlanmamıştır.

Bu çalışmada; Ermenilerin devlet içerisinde ne gibi vazifelerde bulundukları, toplumda nasıl kabul gördükleri, ne şekilde yaşadıkları, dînî inançlarını yerine getirebilme özgürlükleri, arşiv vesikaları ve kaynaklara dayanılarak anlatılmıştır.

XIX. yüzyıla kadar herhangi bir devlet kuramayan Ermeniler tarihi süreç içerisinde otorite boşluklarından faydalanarak çeşitli isimler altında krallıklar kurmuşlarsa da herhangi bir devlet tarafından tanınmamıştır. En acı zulümlere/işkencelere, İstanbul, Türkler tarafından fethedilene kadar Bizans İmparatorluğu zamanında maruz bırakılmışlardır. Ermeniler, bu yüzden birkaç kez tehcire bile tâbî tutulmuşlardır.

Osmanlı Devleti bürokrasisinde Ermeniler daha çok para ile ilgili işlerde görev almışlardır. Bunun dışında tercüman, sarraf ve saray ressamları da Ermeniler arasında yaygın bir bürokratik meslektir. Devlet kademesinde askeriyeden baruthaneye, darphaneden tercümanlığa hatta milletvekilliğine kadar pek çok alanda hizmetleri olan Ermenilerin Rum fesadından kısa zamanda etkilendikleri de özellikle belirtilmiştir.

Ermenilerin millet-i sâdıka olarak nitelendirildiği her hangi bir kaynağa tarafımızdan ulaşılamamasına rağmen, Rumlara nazaran Osmanlı Devleti'ne daha sâdık oldukları görülmektedir. 1830'dan sonra Rum fesâdına Ermenilerin de karıştığı, bu tarihten sonra da Ermenilerden fesâd çıkaranların var olduğu tespit edilmiştir.

Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Ermeniler, Osmanlı Devleti'nde sürdürdükleri yaşamı tarihleri boyunca hiçbir devletin egemenliği altında sürdürememişler. Kendilerine, Osmanlı Devleti tarafından sağlanan kolaylıklar başka hiçbir devlet tarafından kesinlikle sağlanmamıştır.

Bu çalışmada; Ermenilerin devlet içerisinde ne gibi vazifelerde bulundukları, toplumda nasıl kabul gördükleri, ne şekilde yaşadıkları, dînî inançlarını yerine getirebilme özgürlükleri, arşiv vesikaları ve kaynaklara dayanılarak anlatılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat