#smrgKİTABEVİ Sosyolojide Temel Kavramlar - 2020
Günümüz sosyolojisi; kuramsal bakımdan oldukça çeşitlidir, çok geniş bir konu aralığını kapsar ve toplumları analiz etmek için geniş bir yelpazedeki araştırma yöntemlerini kullanır. Sosyolojinin bu özelliği, içinde yaşadığımız giderek daha fazla küreselleşen sosyal dünyayı anlama ve açıklama girişimlerimizin kaçınılmaz bir sonucudur ve bilindik kavramlarımızın yeniden değerlendirilmesinin ve yeni kavramlar oluşturulmasının zorunlu olduğu anlamına gelir.
Bazı sosyolojik kavramlar uzun süredir kullanılmaktadır ve geçen zaman içinde kavramsal dayanaklar olarak kalmayı başarmışlardır. Örneğin, sınıf, statü, bürokrasi, kapitalizm, cinsiyet, yoksulluk, aile ve güç gibi kavramlar, sosyolojinin temel kavramları olmayı hâlâ sürdürmektedir. Küreselleşme, risk, düşünümsellik, çevre, kesişimsellik, yaşam seyri, tüketimcilik, ahlaki panik, onarıcı adalet ve sosyal özürlülük modeli gibi kavramlar ise, daha yakın zamanlarda geliştirilmiştir. Bu kavramlar artık, son yıllardaki muazzam değişimleri temsil eden kavramsal sözlüğün parçalarıdır. Bütün bunlar aslında, günümüzde disiplinin genel biçimini kavramanın çok daha zor olduğu anlamına gelmektedir. Kitap, yaklaşık yüz elli yıldır sosyolojideki belirli gelişmeleri tanımlayıcı figürler olarak işlev gören bazı temel kavramları tanıtarak, bu zorluğu aşma çabalarına katkı sunmaktadır.
Sosyolojide Temel Kavramlar, sosyolojinin temel kavramlarını anlamak isteyen herkesin yararlanabileceği bağımsız bir metindir. Konu başlıkları on ana tema altında verilmiştir. Temalar özellikle konu alanlarında başlıkları daha çabuk ve kolay bulmak için hızlı bir başvuru kılavuzu olarak düşünülebilir. Konu başlıkları altındaki anlatımlar, tipik bir ‘temel kavramlar' kitabına göre normalden daha uzundur. Zira amacımız, cevapladıklarından daha fazla soruyu akla getiren kısa tanımlarla yetinmek değil, çok daha fazlasını sunmaktır. Bu çerçevede tarihsel ve kuramsal bağlam içinde şekillenen kavramlardan her birinin, kullanımda olan temel anlamlarının açıklandığı, bazı eleştirel değerlendirmelerinin yapıldığı ve böylelikle okuyuculara kuramlaştırma ve araştırmanın çağcıl biçimlerinin kendilerinin yorumlayabilecekleri şekilde gösterildiği genişletilmiş bir tartışma zemini oluşturulmuştur. - Anthony Giddens, Philip W. Sutton
Günümüz sosyolojisi; kuramsal bakımdan oldukça çeşitlidir, çok geniş bir konu aralığını kapsar ve toplumları analiz etmek için geniş bir yelpazedeki araştırma yöntemlerini kullanır. Sosyolojinin bu özelliği, içinde yaşadığımız giderek daha fazla küreselleşen sosyal dünyayı anlama ve açıklama girişimlerimizin kaçınılmaz bir sonucudur ve bilindik kavramlarımızın yeniden değerlendirilmesinin ve yeni kavramlar oluşturulmasının zorunlu olduğu anlamına gelir.
Bazı sosyolojik kavramlar uzun süredir kullanılmaktadır ve geçen zaman içinde kavramsal dayanaklar olarak kalmayı başarmışlardır. Örneğin, sınıf, statü, bürokrasi, kapitalizm, cinsiyet, yoksulluk, aile ve güç gibi kavramlar, sosyolojinin temel kavramları olmayı hâlâ sürdürmektedir. Küreselleşme, risk, düşünümsellik, çevre, kesişimsellik, yaşam seyri, tüketimcilik, ahlaki panik, onarıcı adalet ve sosyal özürlülük modeli gibi kavramlar ise, daha yakın zamanlarda geliştirilmiştir. Bu kavramlar artık, son yıllardaki muazzam değişimleri temsil eden kavramsal sözlüğün parçalarıdır. Bütün bunlar aslında, günümüzde disiplinin genel biçimini kavramanın çok daha zor olduğu anlamına gelmektedir. Kitap, yaklaşık yüz elli yıldır sosyolojideki belirli gelişmeleri tanımlayıcı figürler olarak işlev gören bazı temel kavramları tanıtarak, bu zorluğu aşma çabalarına katkı sunmaktadır.
Sosyolojide Temel Kavramlar, sosyolojinin temel kavramlarını anlamak isteyen herkesin yararlanabileceği bağımsız bir metindir. Konu başlıkları on ana tema altında verilmiştir. Temalar özellikle konu alanlarında başlıkları daha çabuk ve kolay bulmak için hızlı bir başvuru kılavuzu olarak düşünülebilir. Konu başlıkları altındaki anlatımlar, tipik bir ‘temel kavramlar' kitabına göre normalden daha uzundur. Zira amacımız, cevapladıklarından daha fazla soruyu akla getiren kısa tanımlarla yetinmek değil, çok daha fazlasını sunmaktır. Bu çerçevede tarihsel ve kuramsal bağlam içinde şekillenen kavramlardan her birinin, kullanımda olan temel anlamlarının açıklandığı, bazı eleştirel değerlendirmelerinin yapıldığı ve böylelikle okuyuculara kuramlaştırma ve araştırmanın çağcıl biçimlerinin kendilerinin yorumlayabilecekleri şekilde gösterildiği genişletilmiş bir tartışma zemini oluşturulmuştur. - Anthony Giddens, Philip W. Sutton