#smrgKİTABEVİ Sosyolojinin Öncüleri : Alman Sosyoloji Cemiyeti'nin İlk Kongresi (1910) : Georg Simmel – Ferdinand Tönnies – Max Weber – Werner Sombart – Ernst Troeltsch – Hermann Kantorowic - 2021
Georg Simmel, Ferdinand Tönnies, Max Weber, Werner Sombart, Ernst Troeltsch ve Hermann Kantorowicz gibi felsefe, hukuk, ilahiyat gibi alanlardan gelen büyük isimlerin bu sunuşları sosyolojinin katılaşmamış, ufku açık günlerinden bir hatıra olmanın ötesinde, sosyolojinin çağdaş krizlerini aşmak için yürünmemiş yollara işaret fişekleri bırakıyor.
“Sosyoloji” kavramının değişken içeriğini dikkate aldığımızda, aramızda popüler olmayan bu isme sahip bir cemiyetin, mevcut yapısı ve sıradaki görevleri hakkında oldukça somut bilgiler vererek ne olmak istediğini mümkün olduğunca ortaya koyması uygun olacaktır… Cemiyet kendi içinde pratiğe yönelik fikirlerin herhangi bir propagandasının yapılmasını kökten ve kesin bir biçimde reddeder. Cemiyet, yalnızca herkese hakkını vermek, herkesi anlamak ya da parti görüşleri arasında, politik, sosyo-politik, etik veya estetik ya da diğer türden değerlendirmeler arasında popüler “orta çizgiyi” bulmaya çalışmak anlamında değil, aynı zamanda bu fikir ve görüşlerle kesinlikle hiçbir ilgisi olmadığı, tüm alanlardaki taraflardan tamamen bağımsız olduğu anlamında “tarafsız”dır.
Georg Simmel, Ferdinand Tönnies, Max Weber, Werner Sombart, Ernst Troeltsch ve Hermann Kantorowicz gibi felsefe, hukuk, ilahiyat gibi alanlardan gelen büyük isimlerin bu sunuşları sosyolojinin katılaşmamış, ufku açık günlerinden bir hatıra olmanın ötesinde, sosyolojinin çağdaş krizlerini aşmak için yürünmemiş yollara işaret fişekleri bırakıyor.
“Sosyoloji” kavramının değişken içeriğini dikkate aldığımızda, aramızda popüler olmayan bu isme sahip bir cemiyetin, mevcut yapısı ve sıradaki görevleri hakkında oldukça somut bilgiler vererek ne olmak istediğini mümkün olduğunca ortaya koyması uygun olacaktır… Cemiyet kendi içinde pratiğe yönelik fikirlerin herhangi bir propagandasının yapılmasını kökten ve kesin bir biçimde reddeder. Cemiyet, yalnızca herkese hakkını vermek, herkesi anlamak ya da parti görüşleri arasında, politik, sosyo-politik, etik veya estetik ya da diğer türden değerlendirmeler arasında popüler “orta çizgiyi” bulmaya çalışmak anlamında değil, aynı zamanda bu fikir ve görüşlerle kesinlikle hiçbir ilgisi olmadığı, tüm alanlardaki taraflardan tamamen bağımsız olduğu anlamında “tarafsız”dır.