#smrgKİTABEVİ Sovyetler'in Türkistan'ı Dönüştürme Politikasına Muhalefet Yaş Türkistan Dergisi (1929 - 1939) -
1917-1922 yılları arasında kendi geleceklerini tayin etme konusunda girişimlerde bulunan Türkistanlı aydınlar, Sovyet Rusya siyaseti içerisinde kendi yerlerini bulmaya çalışarak siyasi çalışmalarını hızlandırdılar. Bu yıllarda Türkistan'da ilan edilen özerklik kısa sürede ortadan kaldırıldı. 1922 yılında SSCB'nin kurulmasıyla birlikte Türkistan'ın tamamı Sovyet hâkimiyeti altına alındı. Rus hükümranlığı altında yaşayan Türkistan halkının haksızlığa uğradığını düşünen Türkistanlı aydınlar, bu durumu, gerek Türkiye'de gerekse Batı'da çıkardıkları yayın organları aracılığı ile dünya kamuoyuna anlatarak canlı tuttular.
Mustafa Çokayoğlu öncülüğünde, Aralık 1929'da Berlin'de çıkarılan Yaş Türkistan (1929-1939) dergisinde Türkistan coğrafyasında Stalin tarafından uygulanan toplumsal, kültürel, siyasal ve iktisadi dönüşüm projelerinin başlaması ve şekillendirilmesi süreci her yönüyle yansıtılmıştır. Bu süreci ayrıntılı bir biçimde ele alan tek yayın organı olarak 10 yıl süreyle faaliyetini sürdürdü. Sovyet hükümeti, ülkelerinin tarihini incelemek veya araştırmak isteyen, özellikle komünist olmayan araştırmacıların Sovyetler Birliği'ne girmelerine ve orada inceleme yapmalarına imkân tanımadı. Dolayısıyla, Sovyetler'de bu konular belli bir ideoloji çerçevesinde sunuldu. Biz, muhaceretteki Türkistanlıların, Türkistan millî mücadelesine olan katkılarını bu yayın organı aracılığı ile farklı bir perspektiften değerlendirebilme imkânı bulduk.
Yaş Türkistan dergisinin tam koleksiyonunu bir araya getirmek zor oldu. Türkiye'de tam koleksiyon sadece Ayaz Tahir Türkistan İdil-Ural Vakfı Kütüphanesi'nde bulunuyordu. Ancak vakfın birtakım teknik durumundan dolayı orada çalışma imkânı bulamadım. Dergi'nin eksik sayılarından ancak bir kaçını Vakıf Başkanı Sayın Dr. Tülay Duran Hanımefendi aracılığıyla elde edebildim. Derginin ilk 13 sayısı Prof. Dr. Timur Kocaoğlu tarafından tıpkıbasım olarak hazırlanmıştı. Ankara'daki Millî Kütüphane'de derginin tamamı olan 117 sayının, karışık olmak suretiyle ancak yarıya yakın kısmı bulunuyordu. Bunun dışında İstanbul'daki İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM)'nde birkaç sayı, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve İzmir Millî Kütüphane'de yine aynı şekilde birkaç sayı bulunmaktaydı. Bazı sayıları ise Staatsbiblipthek Preussischer Kulturbresitz (Berlin Devlet Kütüphanesi)'den elde etme imkânı buldum.
Bu kitabı, Haziran 2014'te Doktora tezi olarak tamamladığımda, ulaşamadığım bazı sayılar vardı, onlara ulaşma imkânı buldum. Bunun yanında bazı okuma hataları yapmıştım, düzeltme şansım oldu. Eksik kalan bilgileri tamamlamaya çalıştım. Gözden kaçırmış olduğum eksiklikler için şimdiden özür dilerim.
Yaş Türkistan dergisinin, Arap alfabesiyle Özbekçe yazılmış olması, yaklaşık 2000 metnin okunması ve değerlendirilmesi sürecini uzattı. Bu süreçte arkadaşlarımın yardımlarından yararlanma şansına sahiptim. Öncelikle, bu kitabı tamamlayabilmek için doğrudan katkı sağlayan ve destek olan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Farklı bir disipline yöneldiğimde, ilk nereden başlayacağıma ve yeni disiplinin kavram ve metotlarının üstesinden nasıl geleceğime dair korkularım vardı. Alana ilişkin okumalar ve çalışmalarla geçen iki yıllık ders aşamasından sonra sıra tez konumun belirlenmesine geldiğinde, hocam Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere'nin önerisiyle bu konuyu seçtim. Şunu söylemeliyim ki, hocam bu konuyu çalışmamı önerdiğinde önce çok endişelendim. Ancak düşündüğüm gibi olmadı. Hocamın tavsiye ve cesaretlendirici tutumuyla bu çalışmayı tamamladım. Araştırmam ve öğrenmem gereken birçok şey olduğunun farkındalığıyla; beni bu alana tanıştıran, doktora eğitimim süresince, ilminden faydalandığım, akademik duruşu, insani ve ahlaki değerleri ile de örnek aldığım, birlikte çalışmaktan ve hayatımın önemli kademesinde imzası bulunmasından onur duyduğum, ayrıca tecrübelerinden yararlanırken kendi çalışmalarından özveride bulunarak göstermiş olduğu hoşgörü ve sabırdan dolayı değerli danışman hocam Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere'ye çok teşekkür ederim.
Bazı insanların hayatımıza girmesi özel bir anlam taşır. Benim için bu kişilerden biri, aramızda uzun mesafeler olmasına rağmen her karşılaştığım zorlukta rahatlıkla ulaşabildiğim, dünyanın neresinde olursa olsun yardımını ve desteğini gördüğüm, güler yüzü ve sıcak davranışlarıyla beni her zaman motive eden, gerek çalışmaları gerekse hayattaki duruşuyla tanımaktan kendimi şanslı hissettiğim Michigan State University öğretim üyesi saygıdeğer hocam Prof. Dr. Timur Kocaoğlu'na teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Akademik yol kat etmeye çabalarken, karşılaştığımız kişilerin tutum ve davranışları da derin izler bırakabiliyor. Adına hayat dediğimiz süreç, bana öylesine cömert davrandı ki, çalışmam esnasında bunu bir kez daha hissettim. Kitapta yanlış olan her ne varsa, bana yardımcı olanlardan kaynaklı değil, onların yardımlarına rağmen ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, karşılaştığım sorunlarda manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, her zaman moral ve cesaret veren, zaman ayırıp çalışmamın düzenlenmesine yardımcı olan değerli hocam Prof. Dr. Mesut Şen'e en içten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca değerli fikirleri ve bakış açısıyla katkıda bulunan ve beni yönlendiren değerli hocam Prof. Dr. Ali Akyıldız'a çok teşekkür ederim.
Bu eserin ortaya çıkma sürecinde maddi destek aldığım Ayaz Tahir Türkistan İdil-Ural Vakfı'na teşekkürü borç bilirim. Derginin önemli bir kısmına ulaşmamı sağlayan Ankara Millî Kütüphane'de okuyucu hizmetleri bölümünden Özgür İzzet Pektaş'a yardımlarından dolayı teşekkür etmek isterim.
Çalışmamın ilk başında özellikle Osmanlı Türkçesini geliştirmemde benden hiçbir zaman desteğini ve yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Dr. Bülent Özkuzugüdenli'ye teşekkür borçluyum. Tezin teknik olarak düzenlenmesinde bana her türlü yardımcı olan canım kardeşim Tuncer Köseoğlu'na teşekkür ederim. Rusça öğrenmemde ve Yaş Türkistan'da yer alan Rusça kısımların düzenlenmesinde yardımcı olan sevgili hocam Nina Lazareva Sadıkoğlu'na teşekkürlerimi sunarım.
Tüm eğitim hayatım boyunca maddi ve manevi destekleriyle her zaman yanımda olan, karşılıksız sevgilerini daima hissettiren ve hep yanımda olacaklarına emin olduğum biricik aileme sonsuz teşekkür ediyorum." - Tülay KÖSEOĞLU
1917-1922 yılları arasında kendi geleceklerini tayin etme konusunda girişimlerde bulunan Türkistanlı aydınlar, Sovyet Rusya siyaseti içerisinde kendi yerlerini bulmaya çalışarak siyasi çalışmalarını hızlandırdılar. Bu yıllarda Türkistan'da ilan edilen özerklik kısa sürede ortadan kaldırıldı. 1922 yılında SSCB'nin kurulmasıyla birlikte Türkistan'ın tamamı Sovyet hâkimiyeti altına alındı. Rus hükümranlığı altında yaşayan Türkistan halkının haksızlığa uğradığını düşünen Türkistanlı aydınlar, bu durumu, gerek Türkiye'de gerekse Batı'da çıkardıkları yayın organları aracılığı ile dünya kamuoyuna anlatarak canlı tuttular.
Mustafa Çokayoğlu öncülüğünde, Aralık 1929'da Berlin'de çıkarılan Yaş Türkistan (1929-1939) dergisinde Türkistan coğrafyasında Stalin tarafından uygulanan toplumsal, kültürel, siyasal ve iktisadi dönüşüm projelerinin başlaması ve şekillendirilmesi süreci her yönüyle yansıtılmıştır. Bu süreci ayrıntılı bir biçimde ele alan tek yayın organı olarak 10 yıl süreyle faaliyetini sürdürdü. Sovyet hükümeti, ülkelerinin tarihini incelemek veya araştırmak isteyen, özellikle komünist olmayan araştırmacıların Sovyetler Birliği'ne girmelerine ve orada inceleme yapmalarına imkân tanımadı. Dolayısıyla, Sovyetler'de bu konular belli bir ideoloji çerçevesinde sunuldu. Biz, muhaceretteki Türkistanlıların, Türkistan millî mücadelesine olan katkılarını bu yayın organı aracılığı ile farklı bir perspektiften değerlendirebilme imkânı bulduk.
Yaş Türkistan dergisinin tam koleksiyonunu bir araya getirmek zor oldu. Türkiye'de tam koleksiyon sadece Ayaz Tahir Türkistan İdil-Ural Vakfı Kütüphanesi'nde bulunuyordu. Ancak vakfın birtakım teknik durumundan dolayı orada çalışma imkânı bulamadım. Dergi'nin eksik sayılarından ancak bir kaçını Vakıf Başkanı Sayın Dr. Tülay Duran Hanımefendi aracılığıyla elde edebildim. Derginin ilk 13 sayısı Prof. Dr. Timur Kocaoğlu tarafından tıpkıbasım olarak hazırlanmıştı. Ankara'daki Millî Kütüphane'de derginin tamamı olan 117 sayının, karışık olmak suretiyle ancak yarıya yakın kısmı bulunuyordu. Bunun dışında İstanbul'daki İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM)'nde birkaç sayı, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve İzmir Millî Kütüphane'de yine aynı şekilde birkaç sayı bulunmaktaydı. Bazı sayıları ise Staatsbiblipthek Preussischer Kulturbresitz (Berlin Devlet Kütüphanesi)'den elde etme imkânı buldum.
Bu kitabı, Haziran 2014'te Doktora tezi olarak tamamladığımda, ulaşamadığım bazı sayılar vardı, onlara ulaşma imkânı buldum. Bunun yanında bazı okuma hataları yapmıştım, düzeltme şansım oldu. Eksik kalan bilgileri tamamlamaya çalıştım. Gözden kaçırmış olduğum eksiklikler için şimdiden özür dilerim.
Yaş Türkistan dergisinin, Arap alfabesiyle Özbekçe yazılmış olması, yaklaşık 2000 metnin okunması ve değerlendirilmesi sürecini uzattı. Bu süreçte arkadaşlarımın yardımlarından yararlanma şansına sahiptim. Öncelikle, bu kitabı tamamlayabilmek için doğrudan katkı sağlayan ve destek olan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Farklı bir disipline yöneldiğimde, ilk nereden başlayacağıma ve yeni disiplinin kavram ve metotlarının üstesinden nasıl geleceğime dair korkularım vardı. Alana ilişkin okumalar ve çalışmalarla geçen iki yıllık ders aşamasından sonra sıra tez konumun belirlenmesine geldiğinde, hocam Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere'nin önerisiyle bu konuyu seçtim. Şunu söylemeliyim ki, hocam bu konuyu çalışmamı önerdiğinde önce çok endişelendim. Ancak düşündüğüm gibi olmadı. Hocamın tavsiye ve cesaretlendirici tutumuyla bu çalışmayı tamamladım. Araştırmam ve öğrenmem gereken birçok şey olduğunun farkındalığıyla; beni bu alana tanıştıran, doktora eğitimim süresince, ilminden faydalandığım, akademik duruşu, insani ve ahlaki değerleri ile de örnek aldığım, birlikte çalışmaktan ve hayatımın önemli kademesinde imzası bulunmasından onur duyduğum, ayrıca tecrübelerinden yararlanırken kendi çalışmalarından özveride bulunarak göstermiş olduğu hoşgörü ve sabırdan dolayı değerli danışman hocam Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere'ye çok teşekkür ederim.
Bazı insanların hayatımıza girmesi özel bir anlam taşır. Benim için bu kişilerden biri, aramızda uzun mesafeler olmasına rağmen her karşılaştığım zorlukta rahatlıkla ulaşabildiğim, dünyanın neresinde olursa olsun yardımını ve desteğini gördüğüm, güler yüzü ve sıcak davranışlarıyla beni her zaman motive eden, gerek çalışmaları gerekse hayattaki duruşuyla tanımaktan kendimi şanslı hissettiğim Michigan State University öğretim üyesi saygıdeğer hocam Prof. Dr. Timur Kocaoğlu'na teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Akademik yol kat etmeye çabalarken, karşılaştığımız kişilerin tutum ve davranışları da derin izler bırakabiliyor. Adına hayat dediğimiz süreç, bana öylesine cömert davrandı ki, çalışmam esnasında bunu bir kez daha hissettim. Kitapta yanlış olan her ne varsa, bana yardımcı olanlardan kaynaklı değil, onların yardımlarına rağmen ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, karşılaştığım sorunlarda manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, her zaman moral ve cesaret veren, zaman ayırıp çalışmamın düzenlenmesine yardımcı olan değerli hocam Prof. Dr. Mesut Şen'e en içten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca değerli fikirleri ve bakış açısıyla katkıda bulunan ve beni yönlendiren değerli hocam Prof. Dr. Ali Akyıldız'a çok teşekkür ederim.
Bu eserin ortaya çıkma sürecinde maddi destek aldığım Ayaz Tahir Türkistan İdil-Ural Vakfı'na teşekkürü borç bilirim. Derginin önemli bir kısmına ulaşmamı sağlayan Ankara Millî Kütüphane'de okuyucu hizmetleri bölümünden Özgür İzzet Pektaş'a yardımlarından dolayı teşekkür etmek isterim.
Çalışmamın ilk başında özellikle Osmanlı Türkçesini geliştirmemde benden hiçbir zaman desteğini ve yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Dr. Bülent Özkuzugüdenli'ye teşekkür borçluyum. Tezin teknik olarak düzenlenmesinde bana her türlü yardımcı olan canım kardeşim Tuncer Köseoğlu'na teşekkür ederim. Rusça öğrenmemde ve Yaş Türkistan'da yer alan Rusça kısımların düzenlenmesinde yardımcı olan sevgili hocam Nina Lazareva Sadıkoğlu'na teşekkürlerimi sunarım.
Tüm eğitim hayatım boyunca maddi ve manevi destekleriyle her zaman yanımda olan, karşılıksız sevgilerini daima hissettiren ve hep yanımda olacaklarına emin olduğum biricik aileme sonsuz teşekkür ediyorum." - Tülay KÖSEOĞLU