"....Abidin Amca dördüncü sınıfa giden kızı Gülsüm'ün sol elinin bileğini hırsızlık yaptığı gerekçesiyle kesmişti! Ufak bir yara değildi, çok derindi, çok korkunçtu. Karısını ve çocuklarını İslama göre yaşamadıklarında hep döverdi ama bu çok aşırıydı bana göre. Biz, Abidin Amca"yı asla kadın yüzüne bakmadığından ve kadınlarla konuşmadığından (bu kadınlara kız çocukları da dahildi), namazını hep camide kıldığından ve kocaman bir sarığı olduğundan dolayı çök şuurlu bir Müslüman olarak görüyorduk.... "
"...Ben yine camide açılan Kuran kursuna başladım.... Bir gün genç erkek hocamız bize; "Bugün anlatacaklarımı iyi dinleyin" dedi ve başladı anlatmaya: "Size okullarınızda yanlış bilgiler veriyorlar. Atatürk aslında Türk değildir.... Atatürk'ün okulda zorla sevdirilmeye çalışıldığını düşünüyor ve hakkında bir sürü şey bilmem gereken bu adamı pek de sevmiyordum zaten. Genç hocamın dediklerine yıllarca inandım. Hocam sonra onun İngiliz ajanı olduğunu ve daha bir sürü hatırlayamadığım hikaye anlattı. Bu hocam, yıllar sonra imam-hatip lisesinde öğretmen olarak karşıma çıkacaktı...." (Arka kapaktan)
"....Abidin Amca dördüncü sınıfa giden kızı Gülsüm'ün sol elinin bileğini hırsızlık yaptığı gerekçesiyle kesmişti! Ufak bir yara değildi, çok derindi, çok korkunçtu. Karısını ve çocuklarını İslama göre yaşamadıklarında hep döverdi ama bu çok aşırıydı bana göre. Biz, Abidin Amca"yı asla kadın yüzüne bakmadığından ve kadınlarla konuşmadığından (bu kadınlara kız çocukları da dahildi), namazını hep camide kıldığından ve kocaman bir sarığı olduğundan dolayı çök şuurlu bir Müslüman olarak görüyorduk.... "
"...Ben yine camide açılan Kuran kursuna başladım.... Bir gün genç erkek hocamız bize; "Bugün anlatacaklarımı iyi dinleyin" dedi ve başladı anlatmaya: "Size okullarınızda yanlış bilgiler veriyorlar. Atatürk aslında Türk değildir.... Atatürk'ün okulda zorla sevdirilmeye çalışıldığını düşünüyor ve hakkında bir sürü şey bilmem gereken bu adamı pek de sevmiyordum zaten. Genç hocamın dediklerine yıllarca inandım. Hocam sonra onun İngiliz ajanı olduğunu ve daha bir sürü hatırlayamadığım hikaye anlattı. Bu hocam, yıllar sonra imam-hatip lisesinde öğretmen olarak karşıma çıkacaktı...." (Arka kapaktan)