Türk Milleti; “Ne kadar Arap gibi yaşarsan o kadar iyi Müslüman olursun” Anlamındaki akıldan ve düşünceden yoksun Arapçı dayatmalardan Kurtulacaktı. En önemlisi de artık Türk okullarındaki Türk çocukları Okuyabileceklerdi. Türk çocuklarına yasak olan, sadece dönme ve Devşirmelerin çocuklarının okutulduğu, soysuzlar mektebi Enderunlar artık olmayacktı. Bu millet kendi kültürünü sonraki nesillere taşıyacak aydınları Kendi çocuklarında yetiştirecekti. Öz kültürü kendi ellerinde şekillenecekti.
Enderun'da yetiştirilen bu Osmanlı Aydınları devlet idaresinde görevlendiriliyorlardı. Medreselerde hoca oluyor, bu millete İslam'ı Öğretiyorlardı!..
Artık Allah'ın dini, dönme devşirmelerin, esirlerin, soysuzların elinde şekilleniyor ve zavallı Türk Milleti'ne uygun bulunduğu şekilde anlatılıyordu. Okumak, öğrenmek, bir sanatın uygulayıcısı olmak Türklere haramdı. Türk insanına iki görev biçilmişti: Biri savaşa gitmek, ikincisi vergi vermek. Türk Milleti “ilay-ı kelimetullah” için (!) cihada koşar, ülkeler fetheder, saraylar yıkar, kan verir, can verir. Enderun yetiştirmesi soysuzlar ise ganimetleri ve rütbeleri paylaşırlardı. İşte bu sömürünün devam edebilmesi için Türk çocuklarının okumaması, öğrenmemesi, devlette görev almaması gerekiyordu.