#smrgKİTABEVİ Söz Ustası Refik Halit Karay'ın Eserlerindeki Aforizmaların İncelenmesi - 2023
Dilin inceliklerine vakıf birisi, zengin bir gelenek ve kültür çevresi içinde bireyselliğini de işin içine kattığı zaman aforizma kapıları sonuna kadar açılır. Birçok kişi duygu ve düşüncelerini ifade etmekte sıkıntı çeker. Hatta bu duygu ve düşüncelerini bir dil kalıbına dökmekte zorlanır. Ta ki duygu ve düşüncesine tercüman olan bir aforizma ile karşılaşana kadar. İşte aforizmanın en can alıcı noktası burada kendini gösterir. Kişi bir aydınlanma yaşar, kimi zaman alışılmammış metaforik bir bağdaştırma ile çarpılır ve işte budur, der. Aforizma sayesinde kendi ifade edemediği düşünce veya duygularını anlar, anlamakla da kalmaz, bir düşünceye de sahip olmuş olur. Aforizmalar genellikle imgelemi harekete geçirir.
Metaforlarla oluşturulan aforizmalarda bir bakıma yazarın devreden çıkmasıyla okur, özgür bir düşünce atmosferi içinde keşfetme sürecine girer. Yalnız burada metaforun örttüğü alanın manipülasyona geçit verip vermediğine dikkat edilmelidir. Metaforları kullanan yazar, kuru öğüt bariyerini aşıp okuruna keşfetme hazzını yaşatır, üstelik metaforlarla düşünceye çağrışım zenginliği de katıldığından bir bakıma özdeyişin ötesine de geçilir.
Çalışmamızda kendini, hoş şeyler düşünmekten fenalık ve ihtiras düşünmeye vakti olmayan adam olarak nitelendiren Refik Halit Karay'ın roman (20), hikâye (2) , anı (2), kronik (6) ve mizah (7) türündeki bütün eserlerinde yer alan aforizma olarak değerlendirilebilecek özlü sözleri tespit edilip ve kategorilere ayrılarak incelendi. Bağlamından koparıldığı zaman anlaşılması mümkün olmayan aforizmaları kendi bağlamları içerisinde vermeye gayret ettik. Bundan dolayı yazarın kimi aforizmaları kelime sayısı bakımından daha hacimli durmaktadır.
Çalışmamızla birlikte yazarın geniş bir eser yelpazesi içinde yer alan dağınık haldeki aforizmalarını bir araya getirerek hem kendisinin duygu ve düşünceleri üzerine daha sağlam değerlendirmeler yapma imkânına sahip olmayı hem de yazarın bütün eserlerini okuma imkânına sahip olamayan okurlarla yazarın duygu ve düşüncelerini buluşturmayı hedefledik. Böylelikle aforizmalar üzerinden okurların özdeşleyim fırsatı yakalamalarına zemin hazırlamayı ve kendi düşüncelerine sahip olmalarına da katkı sunmayı gaye edindik. Eserimiz bir giriş ile iki bölümden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde aforizma kavramı üzerinde durulduktan sonra Refik Halit Karay'ın beslendiği kültürel kaynaklar üzerinde durulmuştur. Bu kaynaklar ele alınırken yazarın çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinden kısaca bahsedilerek aile, iş ve edebi çevresi ele alınmıştır. Böylelikle yazarın yetiştiği ve beslendiği kültür atmosferi ile eserleri arasındaki bağ ortaya konularak çalışmamıza zemin hazırlanmıştır.
Dilin inceliklerine vakıf birisi, zengin bir gelenek ve kültür çevresi içinde bireyselliğini de işin içine kattığı zaman aforizma kapıları sonuna kadar açılır. Birçok kişi duygu ve düşüncelerini ifade etmekte sıkıntı çeker. Hatta bu duygu ve düşüncelerini bir dil kalıbına dökmekte zorlanır. Ta ki duygu ve düşüncesine tercüman olan bir aforizma ile karşılaşana kadar. İşte aforizmanın en can alıcı noktası burada kendini gösterir. Kişi bir aydınlanma yaşar, kimi zaman alışılmammış metaforik bir bağdaştırma ile çarpılır ve işte budur, der. Aforizma sayesinde kendi ifade edemediği düşünce veya duygularını anlar, anlamakla da kalmaz, bir düşünceye de sahip olmuş olur. Aforizmalar genellikle imgelemi harekete geçirir.
Metaforlarla oluşturulan aforizmalarda bir bakıma yazarın devreden çıkmasıyla okur, özgür bir düşünce atmosferi içinde keşfetme sürecine girer. Yalnız burada metaforun örttüğü alanın manipülasyona geçit verip vermediğine dikkat edilmelidir. Metaforları kullanan yazar, kuru öğüt bariyerini aşıp okuruna keşfetme hazzını yaşatır, üstelik metaforlarla düşünceye çağrışım zenginliği de katıldığından bir bakıma özdeyişin ötesine de geçilir.
Çalışmamızda kendini, hoş şeyler düşünmekten fenalık ve ihtiras düşünmeye vakti olmayan adam olarak nitelendiren Refik Halit Karay'ın roman (20), hikâye (2) , anı (2), kronik (6) ve mizah (7) türündeki bütün eserlerinde yer alan aforizma olarak değerlendirilebilecek özlü sözleri tespit edilip ve kategorilere ayrılarak incelendi. Bağlamından koparıldığı zaman anlaşılması mümkün olmayan aforizmaları kendi bağlamları içerisinde vermeye gayret ettik. Bundan dolayı yazarın kimi aforizmaları kelime sayısı bakımından daha hacimli durmaktadır.
Çalışmamızla birlikte yazarın geniş bir eser yelpazesi içinde yer alan dağınık haldeki aforizmalarını bir araya getirerek hem kendisinin duygu ve düşünceleri üzerine daha sağlam değerlendirmeler yapma imkânına sahip olmayı hem de yazarın bütün eserlerini okuma imkânına sahip olamayan okurlarla yazarın duygu ve düşüncelerini buluşturmayı hedefledik. Böylelikle aforizmalar üzerinden okurların özdeşleyim fırsatı yakalamalarına zemin hazırlamayı ve kendi düşüncelerine sahip olmalarına da katkı sunmayı gaye edindik. Eserimiz bir giriş ile iki bölümden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde aforizma kavramı üzerinde durulduktan sonra Refik Halit Karay'ın beslendiği kültürel kaynaklar üzerinde durulmuştur. Bu kaynaklar ele alınırken yazarın çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinden kısaca bahsedilerek aile, iş ve edebi çevresi ele alınmıştır. Böylelikle yazarın yetiştiği ve beslendiği kültür atmosferi ile eserleri arasındaki bağ ortaya konularak çalışmamıza zemin hazırlanmıştır.