Max Stirner'in Biricik ve Mülkiyeti 1844'te yayınlandığında kitap aleyhine kimileri yer yer alaycı tonlar barındıran çeşitli eleştiri yazıları çıkar. Stirner bunlar arasından Szeliga, Feuerbach, ve Hess tarafından kaleme alınan üç yazıya “Stirner'in Eleştirmenleri” adlı ünlü metniyle, Kuno Fisher'inkine ise mahlas kullanarak kısa bir yazıyla karşılık verir. Özellikle “biricik" ve “egoist” ile ilgili argümanlarını bu “eleştirmen”lerin nasıl yanlış anladıklarını, nasıl çarpıttıklarını örneklerle gösterir. Stirner zülfiyare dokunmuştur, insanın binlerce yıldır tesis edegeldiği genel uzlaşıyı derinden sarsmıştır. Stirner su katılmamış bir oyun bozandır.
“Ne zaman ki hiçbir şey Seni ifade etmez ve Sen sadece bir adla adlandırılırsın, işte o zaman Sen, Sen olarak kabul görürsün. Herhangi bir şey Seni ifade ettiği sürece, Sen sadece bu şey (insan, tin, Hristiyan vb.) olarak kabul görürsün. Oysa Biricik hiçbir şey ifade etmez, çünkü o sadece bir addan ibarettir, sadece şunu söyler: Sen Sensin ve Senden başka bir şey değilsin, Sen biricik Sensin, Sen kendinsin. Böylelikle Sen yüklemsizleşirsin ve aynı zamanda belirlenimsizleşir, mesleksizleşir, yasasızlaşırsın vb.”
Soru: Bergson Stirner'i okumuş mudur acaba?