#smrgKİTABEVİ Şu Ege'nin Efeleri: Kurtuluş Öyküleri -

Stok Kodu:
1199162856
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
200 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199162856
549010
Şu Ege'nin Efeleri: Kurtuluş Öyküleri -
Şu Ege'nin Efeleri: Kurtuluş Öyküleri - #smrgKİTABEVİ
0.00
“Dünyada iki çeşit yönetim vardır. Biri ilimle, biri de zulümle.”

Yıl 1919, aylardan Mayıs'ın 15'i, kan ağlıyor Ege. Yunan askeleri İzmir'e çıkarken Gazeteci Hasan Tahsin'in elinde bir tabanca, Yunan sancaktarına kilitlenmiş gözleri. İlk kurşunla sancaktar yere düşerken tutuşuyor özgürlük meşalesi...

Önce padişahın "Nasihat Heyeti" geldi Aydın'a. "Yunan ordusu padişahımızın şeriat ordusudur. Sakın karşı gelmeyin," dediler. Ve ardından eli kanlı Yunan askerleri geldiler. Kan ağlıyordu Aydın, ne ay kaldı ne güneş geçmiyordu zaman…

Nazillili aydın insan, Hacı Süleyman Efendi, haber yolladı efelere: "Halkımız, kadınımız kızımız işkence görürken dağda efelik olmaz, bundan sonra efelik cephelerde olacak." Bu sesi duyan efeler Kuvayı Milliye cephesine katıldılar. Köşk cephesi kuruldu. Demirci Mehmet Efe komutan, Celal Bayar da efeye danışman oldu…

Padişah, Ali Kemal'i yolladı Ege'ye, "Efeler halkı soyuyorlar, tutkla" diye. Demirci Mehmet Efe haberi alır almaz tutuklatır Ali Kemal'i. Sinirinden gözünden ateş fışkıran efe haykırır: " Allah, sizin gibi hainleri yola getirmek için benim gibi bir zalimi görevlendirdi!"… Sepetlerde bazlama, testilerde ayran. Arşın teyzeydi durmadan haykıran: "Vurun yiğitlerim vurun! Vatan, ölümü göze alırsan kurtulur!" Allı pullu giysileriyle Baltaköylü kadınlar Azrail'e meydan okudular...

Ege Efelerinin Kurtuluş Savaşımızdaki gerçek öyküleri...

“Dünyada iki çeşit yönetim vardır. Biri ilimle, biri de zulümle.”

Yıl 1919, aylardan Mayıs'ın 15'i, kan ağlıyor Ege. Yunan askeleri İzmir'e çıkarken Gazeteci Hasan Tahsin'in elinde bir tabanca, Yunan sancaktarına kilitlenmiş gözleri. İlk kurşunla sancaktar yere düşerken tutuşuyor özgürlük meşalesi...

Önce padişahın "Nasihat Heyeti" geldi Aydın'a. "Yunan ordusu padişahımızın şeriat ordusudur. Sakın karşı gelmeyin," dediler. Ve ardından eli kanlı Yunan askerleri geldiler. Kan ağlıyordu Aydın, ne ay kaldı ne güneş geçmiyordu zaman…

Nazillili aydın insan, Hacı Süleyman Efendi, haber yolladı efelere: "Halkımız, kadınımız kızımız işkence görürken dağda efelik olmaz, bundan sonra efelik cephelerde olacak." Bu sesi duyan efeler Kuvayı Milliye cephesine katıldılar. Köşk cephesi kuruldu. Demirci Mehmet Efe komutan, Celal Bayar da efeye danışman oldu…

Padişah, Ali Kemal'i yolladı Ege'ye, "Efeler halkı soyuyorlar, tutkla" diye. Demirci Mehmet Efe haberi alır almaz tutuklatır Ali Kemal'i. Sinirinden gözünden ateş fışkıran efe haykırır: " Allah, sizin gibi hainleri yola getirmek için benim gibi bir zalimi görevlendirdi!"… Sepetlerde bazlama, testilerde ayran. Arşın teyzeydi durmadan haykıran: "Vurun yiğitlerim vurun! Vatan, ölümü göze alırsan kurtulur!" Allı pullu giysileriyle Baltaköylü kadınlar Azrail'e meydan okudular...

Ege Efelerinin Kurtuluş Savaşımızdaki gerçek öyküleri...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat