#smrgKİTABEVİ Sufi Diliyle Siyaset: İrşadü'l - Murid ilel - Murad Fi Tercemeti Mirsadü'l -
Elinizdeki çalışma Kübreviyye tarikatına mensup mutasavvıflardan Necmeddîn-i Dâye'nin (v. 654/1256) Mirsadü'l-'ibâd adlı eserinin farklı toplum kesimlerinin durumlarının ele alındığı "Der beyân-i sülûk-i tavâyif-i muhtelif" başlıklı beşinci kısmının İslâm siyaset düşüncesi açısından değerlendirilmeye elverişli olduğuna dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Eserin bu kısmında insanı merkeze taşıyan bir yaklaşımla pâdişâhtan vezire, âlimlerden tüccâr, çiftçi ve zanaatkârlara kadar, birarada yaşayan farklı kesimlere vücut organlarından bir karşılık verilmekte, bu kesimlerin birbirleriyle uyum içinde yaşamalarını sağlayacak birtakım ilkeler belirlenmeye çalışılmaktadır. Selçuklu hâkimiyetindeki topraklarda kaleme alınan bu eser, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin en çok okunan tasavvuf metinleri arasında yer almaktadır.
Bu çalışmada, Necmeddîn-i Dâye'nin hayatı ve Mirsadü'l-'ibâd adlı eseri hakkında bilgi verildikten sonra Osmanlı sultanı II. Murâd'a ithâfen dönemin mutasavvıflarından Kâsım b. Mahmûd Karahisârî (v. 891/1486) tarafından yapılan İrşâdü'l-mürîd ile'l-murâd fî tercemeti Mirsadü'l-'ibâd başlıklı tercümenin beşinci kısmının Latin harfleriyle neşrine yer verilmiştir. Gerek orijinal kitabın gerekse tercüme metnin Türkiye kütüphanelerindeki nüshalarının çokluğu eserin özellikle Osmanlı ilim ve düşünce dünyası tarafından dikkate alındığını göstermektedir. Bu metin, aynı zamanda fetret dönemi sonrası Osmanlı Devleti'nde siyaset dilinin nasıl teşekkül ettiğine ve takip eden yıllarda nasıl bir seyre sahip olduğuna dair incelemeler için de önemli bir kaynaktır.
Elinizdeki çalışma Kübreviyye tarikatına mensup mutasavvıflardan Necmeddîn-i Dâye'nin (v. 654/1256) Mirsadü'l-'ibâd adlı eserinin farklı toplum kesimlerinin durumlarının ele alındığı "Der beyân-i sülûk-i tavâyif-i muhtelif" başlıklı beşinci kısmının İslâm siyaset düşüncesi açısından değerlendirilmeye elverişli olduğuna dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Eserin bu kısmında insanı merkeze taşıyan bir yaklaşımla pâdişâhtan vezire, âlimlerden tüccâr, çiftçi ve zanaatkârlara kadar, birarada yaşayan farklı kesimlere vücut organlarından bir karşılık verilmekte, bu kesimlerin birbirleriyle uyum içinde yaşamalarını sağlayacak birtakım ilkeler belirlenmeye çalışılmaktadır. Selçuklu hâkimiyetindeki topraklarda kaleme alınan bu eser, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin en çok okunan tasavvuf metinleri arasında yer almaktadır.
Bu çalışmada, Necmeddîn-i Dâye'nin hayatı ve Mirsadü'l-'ibâd adlı eseri hakkında bilgi verildikten sonra Osmanlı sultanı II. Murâd'a ithâfen dönemin mutasavvıflarından Kâsım b. Mahmûd Karahisârî (v. 891/1486) tarafından yapılan İrşâdü'l-mürîd ile'l-murâd fî tercemeti Mirsadü'l-'ibâd başlıklı tercümenin beşinci kısmının Latin harfleriyle neşrine yer verilmiştir. Gerek orijinal kitabın gerekse tercüme metnin Türkiye kütüphanelerindeki nüshalarının çokluğu eserin özellikle Osmanlı ilim ve düşünce dünyası tarafından dikkate alındığını göstermektedir. Bu metin, aynı zamanda fetret dönemi sonrası Osmanlı Devleti'nde siyaset dilinin nasıl teşekkül ettiğine ve takip eden yıllarda nasıl bir seyre sahip olduğuna dair incelemeler için de önemli bir kaynaktır.