#smrgSAHAF Sufi'nin Dünyası: Sufi Öyküleri - 1 -

Hazırlayan:
Haz. Metin Karabaşoğlu
Stok Kodu:
1199107468
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
216 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199107468
493215
Sufi'nin Dünyası: Sufi Öyküleri - 1 -
Sufi'nin Dünyası: Sufi Öyküleri - 1 - #smrgSAHAF
0.00
Basralı sûfilerden Salih Mürrî, Allah'tan ümidi kesmemek, dua ve niyaza devam etmek sadedinde sık sık: 'Bir kimse kapıyı ısrarla çalarsa, bu kapının açılıvermesi ümit edilir' derdi. Bu söz, Rabiatü'l-Adeviye'nin kulağına kadar gitti. Rabia, sözü pek beğenmemişti. Salih Mürrî'ye: 'Bu lafı ne zamana kadar söyleyip duracaksın?' dedi. 'Bu kapı ne zaman kapandı ki açılması söz konusu olsun?'

Vaktiyle bir derviş bir Ramazan akşamı iftara davetliydi. Derviş, yatsıya yakın evine döndü ve karısından mümkünse kendisi için sofra hazırlamasını istedi. Karısı: 'Sen davette değil miydin? Ne yemeği?' deyince derviş: 'Sorma' dedi. 'Çok yersem arkamdan 'Halis derviş değilmiş' diye konuşmalarından korktum, pek bir şey yiyemedim. 'Bunun üzerine karısı: 'Tamam' dedi. 'Sen şu akşam namazını kıl da ben o arada sofrayı hazırlayayım.' Derviş: 'Ama' dedi, 'ben akşam namazını orada kılmıştım.' Karısı cevap verdi: 'Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır. Hadi, akşam namazını bir daha kılıver de o arada sofrayı hazır edeyim.'

Sufi'nin Dünyası kitabı ile ilk adımını attığımız 'Sufi Öyküleri' dizisi hikmet deryasından süzebildiğimiz incileri bugünün insanlarına taşımayı hedefliyor. Abdülkâdir-i Geylânî, Ahmed b. Hanbel, Bayezid-i Bistâmî, Cüneyd-i Bağdadî, Ebu Bekir Şiblî, Ebu Hanife, Ferideddin Attar, Hasan-ı Basrî, İbrahim b. Edhem, Molla Cami, Niyazi-i Mısrî, Rabiatü'l-Adeviye, Sadi-i Şirazî ve yetmişi aşkın hikmet öğreticisinin hayatlarından esen ferah rüzgârlar ruhunuzu serinletecek. (Arka kapaktan)

Basralı sûfilerden Salih Mürrî, Allah'tan ümidi kesmemek, dua ve niyaza devam etmek sadedinde sık sık: 'Bir kimse kapıyı ısrarla çalarsa, bu kapının açılıvermesi ümit edilir' derdi. Bu söz, Rabiatü'l-Adeviye'nin kulağına kadar gitti. Rabia, sözü pek beğenmemişti. Salih Mürrî'ye: 'Bu lafı ne zamana kadar söyleyip duracaksın?' dedi. 'Bu kapı ne zaman kapandı ki açılması söz konusu olsun?'

Vaktiyle bir derviş bir Ramazan akşamı iftara davetliydi. Derviş, yatsıya yakın evine döndü ve karısından mümkünse kendisi için sofra hazırlamasını istedi. Karısı: 'Sen davette değil miydin? Ne yemeği?' deyince derviş: 'Sorma' dedi. 'Çok yersem arkamdan 'Halis derviş değilmiş' diye konuşmalarından korktum, pek bir şey yiyemedim. 'Bunun üzerine karısı: 'Tamam' dedi. 'Sen şu akşam namazını kıl da ben o arada sofrayı hazırlayayım.' Derviş: 'Ama' dedi, 'ben akşam namazını orada kılmıştım.' Karısı cevap verdi: 'Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır. Hadi, akşam namazını bir daha kılıver de o arada sofrayı hazır edeyim.'

Sufi'nin Dünyası kitabı ile ilk adımını attığımız 'Sufi Öyküleri' dizisi hikmet deryasından süzebildiğimiz incileri bugünün insanlarına taşımayı hedefliyor. Abdülkâdir-i Geylânî, Ahmed b. Hanbel, Bayezid-i Bistâmî, Cüneyd-i Bağdadî, Ebu Bekir Şiblî, Ebu Hanife, Ferideddin Attar, Hasan-ı Basrî, İbrahim b. Edhem, Molla Cami, Niyazi-i Mısrî, Rabiatü'l-Adeviye, Sadi-i Şirazî ve yetmişi aşkın hikmet öğreticisinin hayatlarından esen ferah rüzgârlar ruhunuzu serinletecek. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat