#smrgKİTABEVİ Suikastlar Cumhuriyeti: Derin Tanrılar Kurban İstiyor! - 2010

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789759962616
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199039220
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
364 s
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
262,50
Havale/EFT ile: 254,63
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199039220
425253
Suikastlar Cumhuriyeti: Derin Tanrılar Kurban İstiyor! -        2010
Suikastlar Cumhuriyeti: Derin Tanrılar Kurban İstiyor! - 2010 #smrgKİTABEVİ
262.50
Suikastlar Cumruriyeti / Derin Tanrılar Kurban İstiyor! Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel pratiğine dönüp baktığımızda bir "Suikastlar Cumhuriyeti"ne çevrildiğini görüyoruz. Böylelikle bir "hayat garantörü" olması gereken cumhuriyet adeta bir kıyım mekanizmasına evrilmiştir. Bu anlamda bir "yönetme zihniyeti", tarzı ve siyaseti olan suikast metodu neredeyse her dönem gerçerliliğini korumuştur. En güzide aydınlarını, bilim insanlarını, siyasetçilerini, askerlerini, bürokratlarını "derin tanrılar"a adak niyetine sunan bu anlayış aynı zamanda toplumun "beyin kaynakları"nı yok eden bir "entellektüel jenosit"e dönüşmüştür. Bu kayıpları önlemek, aydınlatmak ve bir daha olmasının önünü kesmek için somut hiçbir önlem geliştirmeyen devlet, her suikastla birlikte zan altında kalmaktan kurtulamamış, bunu kırıp atmak için ise şu ana kadar somut bir "irade" gösterememiştir. "Devletin bekası" adına girişilen bütün siyasi cinayetler aslında bir yönetme zihniyeti ve pratiğinin dışa vurumu sayılmalıdırlar. Her birinin iktidar denklemi içinde bir karşılığı vardır. O yüzden suikastlara "canice eylemler" söyleminden ötede bir "siyaset biçimi ve stratejisi" olarak bakmayı öneriyoruz. Tam bu noktada elinizdeki kitap komplolar ve provakasyonlar sarmalının en kanlı yüzü olagelen suikast olgusuyla bir "hesaplaşma" ve "yüzleşme" çağrısıdır.
Suikastlar Cumruriyeti / Derin Tanrılar Kurban İstiyor! Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel pratiğine dönüp baktığımızda bir "Suikastlar Cumhuriyeti"ne çevrildiğini görüyoruz. Böylelikle bir "hayat garantörü" olması gereken cumhuriyet adeta bir kıyım mekanizmasına evrilmiştir. Bu anlamda bir "yönetme zihniyeti", tarzı ve siyaseti olan suikast metodu neredeyse her dönem gerçerliliğini korumuştur. En güzide aydınlarını, bilim insanlarını, siyasetçilerini, askerlerini, bürokratlarını "derin tanrılar"a adak niyetine sunan bu anlayış aynı zamanda toplumun "beyin kaynakları"nı yok eden bir "entellektüel jenosit"e dönüşmüştür. Bu kayıpları önlemek, aydınlatmak ve bir daha olmasının önünü kesmek için somut hiçbir önlem geliştirmeyen devlet, her suikastla birlikte zan altında kalmaktan kurtulamamış, bunu kırıp atmak için ise şu ana kadar somut bir "irade" gösterememiştir. "Devletin bekası" adına girişilen bütün siyasi cinayetler aslında bir yönetme zihniyeti ve pratiğinin dışa vurumu sayılmalıdırlar. Her birinin iktidar denklemi içinde bir karşılığı vardır. O yüzden suikastlara "canice eylemler" söyleminden ötede bir "siyaset biçimi ve stratejisi" olarak bakmayı öneriyoruz. Tam bu noktada elinizdeki kitap komplolar ve provakasyonlar sarmalının en kanlı yüzü olagelen suikast olgusuyla bir "hesaplaşma" ve "yüzleşme" çağrısıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat