#smrgSAHAF Sultan 2. Abdülhamid ve Zamanı -

Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
ISBN-10:
9789944486835
Stok Kodu:
1199101372
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
376 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199101372
487169
Sultan 2. Abdülhamid ve Zamanı -
Sultan 2. Abdülhamid ve Zamanı - #smrgSAHAF
0.00
Sultan II. Abdülhamid ve Zamanı'nda, öldürülmekten ve hürriyetten korkan bir padişahın, Sultan II. Abdülhamid'in hayatına dair pek çok ayrıntı birinci derece yakın tanıklar tarafından dile getiriliyor. Tarihimizde Hayal Olmuş Hakikatler adlı eseriyle tanınan Ahmet Semih Mümtaz'ın gazete ve dergilerde kalmış yazılarından oluşturulan bu kitapta ayrıca dönemin sosyal ve siyasi olayları, devlet adamları, İstanbul ve taşra yaşantısı, eski İstanbul'un ve Boğaziçi'nin unutulan özellikleri ve mekânları da anlatılmaktadır.

“Boğazına düşkün olmayan padişah, ne zaman karnı acıkırsa o zaman yemek yerdi ve hangi dairede veya odada bulunuyorsa oracıkta yerdi. Ancak kendisine mahsus bir yemek odası yoktu. Onun için şurada burada yemek yerdi. Bazen bulunduğu mahalde sofrayı kurmak müşkülatı görülünce gülerek, “Daha bir yemek odamız yok, bu göçebelikten ne zaman kurtulacağız” dermiş. Bunu ikinci kilercisi Hüseyin Efendi'den duymuştum. (Arka kapaktan)

Sultan II. Abdülhamid ve Zamanı'nda, öldürülmekten ve hürriyetten korkan bir padişahın, Sultan II. Abdülhamid'in hayatına dair pek çok ayrıntı birinci derece yakın tanıklar tarafından dile getiriliyor. Tarihimizde Hayal Olmuş Hakikatler adlı eseriyle tanınan Ahmet Semih Mümtaz'ın gazete ve dergilerde kalmış yazılarından oluşturulan bu kitapta ayrıca dönemin sosyal ve siyasi olayları, devlet adamları, İstanbul ve taşra yaşantısı, eski İstanbul'un ve Boğaziçi'nin unutulan özellikleri ve mekânları da anlatılmaktadır.

“Boğazına düşkün olmayan padişah, ne zaman karnı acıkırsa o zaman yemek yerdi ve hangi dairede veya odada bulunuyorsa oracıkta yerdi. Ancak kendisine mahsus bir yemek odası yoktu. Onun için şurada burada yemek yerdi. Bazen bulunduğu mahalde sofrayı kurmak müşkülatı görülünce gülerek, “Daha bir yemek odamız yok, bu göçebelikten ne zaman kurtulacağız” dermiş. Bunu ikinci kilercisi Hüseyin Efendi'den duymuştum. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat