#smrgKİTABEVİ Suyu Bulandıran Şey / Alçalma -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786058378728
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199190446
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
144 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
70,00
Havale/EFT ile: 67,90
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199190446
576478
Suyu Bulandıran Şey / Alçalma -
Suyu Bulandıran Şey / Alçalma - #smrgKİTABEVİ
70.00
Mehmet Erte'nin uzun zamandır baskısı bulunmayan 2003 tarihli Suyu Bulandıran Şey ve 2010 tarihli Alçalma adlı şiir kitapları şimdi tek ciltte! Erte'den kelam ve söz, ruh ve beden, varlık ve hiçlik, tarih ve tarih dışı, bilinç ve bilinçdışı arasındaki karanlık yolda kaleme alınmış şiirler…

Dişlenmeyi uman etler, yalanmayı bekleyen kemikler.
Ölü kayaların kuru kanı üzerinde yıldızların cengi; su.
Dinlendirilmiş su, öfkesini belli edemez, oyulmuştur gözleri onun.
Suyun kandıramadığı, ancak çamurlaştırabildiği bedenler.
Asasız Musa, çarmıhsız İsa. Gökyüzüne sığmayan gece.
Kendisine imrenebileceğimiz tek meleğin Tanrı'ya isyanı.
İri kemikleriyle güneş, her sabah bize zorla anımsatılan.
Anna Karenina'nın kendisini altına attığı tren.
Tepelerin ardından çekilmeyen korku, köprüleri bırakmayan acı.
Bu güruh, yutkunduğumuz bu acun. Adam kayıran gece.
Ve kendini geceden ayrı tutan bir yıldız, aşk mı?

Mehmet Erte'nin uzun zamandır baskısı bulunmayan 2003 tarihli Suyu Bulandıran Şey ve 2010 tarihli Alçalma adlı şiir kitapları şimdi tek ciltte! Erte'den kelam ve söz, ruh ve beden, varlık ve hiçlik, tarih ve tarih dışı, bilinç ve bilinçdışı arasındaki karanlık yolda kaleme alınmış şiirler…

Dişlenmeyi uman etler, yalanmayı bekleyen kemikler.
Ölü kayaların kuru kanı üzerinde yıldızların cengi; su.
Dinlendirilmiş su, öfkesini belli edemez, oyulmuştur gözleri onun.
Suyun kandıramadığı, ancak çamurlaştırabildiği bedenler.
Asasız Musa, çarmıhsız İsa. Gökyüzüne sığmayan gece.
Kendisine imrenebileceğimiz tek meleğin Tanrı'ya isyanı.
İri kemikleriyle güneş, her sabah bize zorla anımsatılan.
Anna Karenina'nın kendisini altına attığı tren.
Tepelerin ardından çekilmeyen korku, köprüleri bırakmayan acı.
Bu güruh, yutkunduğumuz bu acun. Adam kayıran gece.
Ve kendini geceden ayrı tutan bir yıldız, aşk mı?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat