#smrgKİTABEVİ Süzme Felsefe - 2019
***
"Otoritenin en büyük güvencesi bunak beyinlerdir. Dünyada her şey gelişiyor, yalan konuşmakta gelişiyor. Öyle yalanlar söyleniyor ki anlaşılması seneler sürüyor hatta anlamadan ölüp gidenler oluyor. Bunca aydının yazdıklarına bakılırsa, günümüzün insanı sınıfta kalmıştır.
Diğer taraftan, genellikle kitle iletişim araçları, vasıfsız bireyleri örnek göstermektedir. Bu da zihinlerin kirlenmesine ve kültürel yozlaşmaya yol açmaktadır. Milyonlarca kişinin yanlış bir şeye inanması, o yanlışı doğru yapmaz. Bunun örnekleri tarihin tozlu sayfalarında pek çoktur.
Doğduğu günden beri, sürekli yerine başkaları düşünmüş ve karar vermiş. Birey, hiç düşünmeden yaşamış. Günü geldiğinde biri “ düşün” dediğinde, bunun ne olduğunu anlamıyor. Ama biz sürekli düşünüyoruz diyebilirsiniz.
Düşünmek kritik yapmak demektir,
problemin arkasını akılla aramak demektir.
Siz eğer bir problemi birden fazla defa yaşıyorsanız,
yeterince düşünmüyorsunuz demektir.
Maalesef, insani değerler yeterince gelişmeden teknolojik gelişme yaşandı. Bu da ciddi sorunlara yol açtı ve açıyor. Böylece medenileşme başlığı altında köleleşmeye sebep oldu. İnsanların çoğu baharı olmayan bir kışa zorlandı.
Elinizdeki eser, gün geçtikçe artan ve bireyin düşünme yetisini hedef alan bu saldırılara karşı başlangıç panzehirdir." (Kitabın ilk önsözünden bir bölüm)
***
"Başta ben sadece kitabımın basılmasını istemiştim ancak zamanla şu ortaya çıktı ki görüşlerim pek çok insan tarafından aranan veya özlenen türdendi. Kitaptaki sözler, her tarafa saçıldı, bir valinin sayfasında, bir futbol takımının binasında, bir tv programında, bir okulun sergisinde, bir kafenin duvarında… Bir kitapta, bir köşe yazısında ve her yerde sözlerden birini görmek artık mümkündü. Gittiğim pek çok yerde, çok farklı topluluklarda gıyaben tanındığımı görmek beni hem mesut etti hem sorumluluk bilincimi olgunlaştırdı. Onlarca örnek anlatabilirim. (...)
Kitabı okurken bazı düşünceleri beğeneceksiniz, bazılarını beğenmeyeceksiniz, bazıları sizi durduracak, bazıları aklınızdan çıkmayacak ve bazıları çelişkilere yol açacak. İster doğru olsun ister yanlış, düşünceler bizim evrene karşı çaresizliğimizdeki tek dayanağımızdır. Her aklımıza gelen doğru olsaydı onu eğitmemize gerek kalmazdı. Bazen yanlış bir düşünce yeterince sorgulanırsa doğru düşünceden daha fazlasını bize katabilir. Bu yüzden düşünceleri okurken ön kabul ile okumayın, sorgulayın ve mümkünse çürütmeye çalışın çünkü düşünceler aşmak içindir.
Kitaptaki başlıklar da çoğaltıldı, yeniden düzenlendi ve sadeleştirildi.
Kitabı okurken elinizde kalem olsun. Kendi düşüncelerinizi yazmaktan çekinmeyin ve doğru düşüncelere vardığınızda dillendirin ki çoğalsın. İlk mum sönük olsa da karanlığı aydınlığa çevirir, bu sıfırı bir yapmak gibidir ve sıfırı bir yapmak biri yüz yapmaktan daha değerlidir. Diğer mumlar ise aydınlığı çoğaltır. Önce düşüncelerini değiştirecek, sonra onlar diğer her şeyi değiştirecekler." (Genişletilmiş baskı için yazılan önsözden bir bölüm)
***
"Otoritenin en büyük güvencesi bunak beyinlerdir. Dünyada her şey gelişiyor, yalan konuşmakta gelişiyor. Öyle yalanlar söyleniyor ki anlaşılması seneler sürüyor hatta anlamadan ölüp gidenler oluyor. Bunca aydının yazdıklarına bakılırsa, günümüzün insanı sınıfta kalmıştır.
Diğer taraftan, genellikle kitle iletişim araçları, vasıfsız bireyleri örnek göstermektedir. Bu da zihinlerin kirlenmesine ve kültürel yozlaşmaya yol açmaktadır. Milyonlarca kişinin yanlış bir şeye inanması, o yanlışı doğru yapmaz. Bunun örnekleri tarihin tozlu sayfalarında pek çoktur.
Doğduğu günden beri, sürekli yerine başkaları düşünmüş ve karar vermiş. Birey, hiç düşünmeden yaşamış. Günü geldiğinde biri “ düşün” dediğinde, bunun ne olduğunu anlamıyor. Ama biz sürekli düşünüyoruz diyebilirsiniz.
Düşünmek kritik yapmak demektir,
problemin arkasını akılla aramak demektir.
Siz eğer bir problemi birden fazla defa yaşıyorsanız,
yeterince düşünmüyorsunuz demektir.
Maalesef, insani değerler yeterince gelişmeden teknolojik gelişme yaşandı. Bu da ciddi sorunlara yol açtı ve açıyor. Böylece medenileşme başlığı altında köleleşmeye sebep oldu. İnsanların çoğu baharı olmayan bir kışa zorlandı.
Elinizdeki eser, gün geçtikçe artan ve bireyin düşünme yetisini hedef alan bu saldırılara karşı başlangıç panzehirdir." (Kitabın ilk önsözünden bir bölüm)
***
"Başta ben sadece kitabımın basılmasını istemiştim ancak zamanla şu ortaya çıktı ki görüşlerim pek çok insan tarafından aranan veya özlenen türdendi. Kitaptaki sözler, her tarafa saçıldı, bir valinin sayfasında, bir futbol takımının binasında, bir tv programında, bir okulun sergisinde, bir kafenin duvarında… Bir kitapta, bir köşe yazısında ve her yerde sözlerden birini görmek artık mümkündü. Gittiğim pek çok yerde, çok farklı topluluklarda gıyaben tanındığımı görmek beni hem mesut etti hem sorumluluk bilincimi olgunlaştırdı. Onlarca örnek anlatabilirim. (...)
Kitabı okurken bazı düşünceleri beğeneceksiniz, bazılarını beğenmeyeceksiniz, bazıları sizi durduracak, bazıları aklınızdan çıkmayacak ve bazıları çelişkilere yol açacak. İster doğru olsun ister yanlış, düşünceler bizim evrene karşı çaresizliğimizdeki tek dayanağımızdır. Her aklımıza gelen doğru olsaydı onu eğitmemize gerek kalmazdı. Bazen yanlış bir düşünce yeterince sorgulanırsa doğru düşünceden daha fazlasını bize katabilir. Bu yüzden düşünceleri okurken ön kabul ile okumayın, sorgulayın ve mümkünse çürütmeye çalışın çünkü düşünceler aşmak içindir.
Kitaptaki başlıklar da çoğaltıldı, yeniden düzenlendi ve sadeleştirildi.
Kitabı okurken elinizde kalem olsun. Kendi düşüncelerinizi yazmaktan çekinmeyin ve doğru düşüncelere vardığınızda dillendirin ki çoğalsın. İlk mum sönük olsa da karanlığı aydınlığa çevirir, bu sıfırı bir yapmak gibidir ve sıfırı bir yapmak biri yüz yapmaktan daha değerlidir. Diğer mumlar ise aydınlığı çoğaltır. Önce düşüncelerini değiştirecek, sonra onlar diğer her şeyi değiştirecekler." (Genişletilmiş baskı için yazılan önsözden bir bölüm)