Tanburî Cemil Bey, Türk müziğinin Osmanlı'dan Cumhuriyet'e aktarımında, yaptığı ses kayıtlarıyla en büyük aracılardan biridir. O, yaşadığı dönemin bir müzisyeni olmasının ötesinde, değişimi idrak edip bu değişime besteleri, yazıları ve en önemlisi bıraktığı ses kayıtlarıyla bizatihi katkıları olmuş bir portredir. Eski ve yeninin tam merkezinde bulunan Tanburî Cemil Bey, hem “eski”nin hem “yeni”nin göstergelerine sahiptir. Bu vasfıyla Cemil Bey, geçmişte yaşamış herhangi bir tarihî karakter olarak anlaşılmamış; kimi zaman mevcut müzik mirasını muhafaza eden yönüne bakılarak geleneksel ve kimi zaman da sadece değişime yönelik tercihleri görülerek modern bir portre olarak algılanmıştır.
Bu kitabın amacı, Cemil Bey'in müziğinin nasıl yapıldığından çok hangi sosyolojik şartlarda yapıldığı ve sanatçının böylesi bir icraya yönelmesinin sebeplerini anlamaktır. Bununla birlikte döneminin sosyokültürel atmosferinin ötesinde Cemil Bey'in, sanatın belli bir zaman ve toplumsal düzen içinde ölçülemeyen sınırsızlığına yaptığı atıfları anlamak adına kullandığı bazı müzikal unsurların analizlerine de yer verilmiştir.
Dâhi müzisyen Tanburî Cemil Bey, çalışkanlığı, yaşadığı dünyayı algılayışı ve tepkileriyle; ayrıca taksimleri, eser icrası, besteleri, sahip olduğu her tür müziğe açık bakış açısı, multi-enstrümantalist vasfı, yeni enstrüman icatları gibi ortaya koyduğu yüksek müzikal başarı ile örnek bir müzisyen prototipi olarak halen yaşamaktadır.