#smrgKİTABEVİ Tanıdığım Nazım Hikmet - 2018
“… Öldüğüme yanmam da, buralarda gömerler, ona yanarım…” - Nâzım Hikmet
Orhan Karaveli, Nâzım Hikmet'i sürgünde yaşadığı Moskova'da ziyaret eden Türk gazetecilerden hayatta kalan son kişi. Kitabın hemen başında, Nâzım'la birlikte çektirdikleri 9 ağustos 1960 tarihli fotoğraf, çok geçmeden bir ağabey-kardeş, baba-oğul sıcaklığında gelişecek dostluklarının ilk tanışma ânına ait: “Kocaman bir mutluluk dalgası yüzüne yayılırken uzun parmaklı iri elleriyle omuzlarımdan yakaladı. Bir an, tek kelime bile söylemeden sarılıp yanaklarımdan öpmek ister gibi bir hareket yaptı. Sanırım, öylesine bir kucaklaşmaya hazırlıklı olmadığımı fark ederek biraz duraladı ama dostça uzattığım eli avuçları içinde tutarak nefes nefese: ‘Merhaba!.. Binlerce merhaba!' dedi.” Bu kitap, tüm dünyanın tanıdığı sürgün bir şairin, hiç dinmeyen memleket özlemiyle yaşadığı o bir anlık duygu taşmasının hikâyesidir aslında.
“… Öldüğüme yanmam da, buralarda gömerler, ona yanarım…” - Nâzım Hikmet
Orhan Karaveli, Nâzım Hikmet'i sürgünde yaşadığı Moskova'da ziyaret eden Türk gazetecilerden hayatta kalan son kişi. Kitabın hemen başında, Nâzım'la birlikte çektirdikleri 9 ağustos 1960 tarihli fotoğraf, çok geçmeden bir ağabey-kardeş, baba-oğul sıcaklığında gelişecek dostluklarının ilk tanışma ânına ait: “Kocaman bir mutluluk dalgası yüzüne yayılırken uzun parmaklı iri elleriyle omuzlarımdan yakaladı. Bir an, tek kelime bile söylemeden sarılıp yanaklarımdan öpmek ister gibi bir hareket yaptı. Sanırım, öylesine bir kucaklaşmaya hazırlıklı olmadığımı fark ederek biraz duraladı ama dostça uzattığım eli avuçları içinde tutarak nefes nefese: ‘Merhaba!.. Binlerce merhaba!' dedi.” Bu kitap, tüm dünyanın tanıdığı sürgün bir şairin, hiç dinmeyen memleket özlemiyle yaşadığı o bir anlık duygu taşmasının hikâyesidir aslında.