Kadınlar da, o günlerde işkence tezgâhlarında tecavüze uğradılar, bebeklerini düşürdüler, çocuklarını hücrelerde dünyaya getirdiler... Sakat kalanlar, ruh sağlığını yitirenler, işkence tezgâhlarından geçenler… Ne yaşatıldıysa 12 Eylül'de kadın erkek dinlemedi, şiddet herkesin üstünden geçti. Ama, 12 Eylül'le ilgili kitaplara, makalelere baktığımızda kadınların daha az yazıp çizdiğini, yaşadıklarını daha az anlattıklarını görürüz.... Bazıları da güvenlik gerekçesiyle yazmaktan geri durdular... Korktuklarından değil! Aynur Seyrek'in yazısı...
İzmir Kadın Yazarlar Derneği anlatılamayanlar kâğıda dökülsün diye kadınları yazmaya çağırdı, 12 Eylül'ü bir de kadınların deneyimlerinden öğrenelim diye. Ben de, 12 Eylül zindanlarında 5,5 yıl yatmış ve daha sonra da kanser nedeniyle kaybettiğim ablam Naime Gürgör için yazdım bu kitapta. O tam yazmaya karar vermişti ki, hastalıkla boğuşmak zorunda kaldı. Fakat, o günlerine tanıklık eden kaleminden çıkan duygularını paylaştığı mektup hala güncelliğini koruyor bizler için. Ben de onun ve arkadaşlarının anısı için yazmak istedim...
Bu anlamda dernek, profesyonel kadın yazarlar dışındaki kadınları da yazma istekleri içinde örgütleyen ve eğitmeyi amaçlayan bir kuruluş. Yaşadıklarımız, yaşanılanlar, hissettiklerimiz, gözlemlerimiz “Tanıklarla 12 Eylül/ Kadınlar Anılarını Paylaşıyor” kitabında toplandı.
Kitabın hazırlanmasında önemli rol oynayan Dernek Başkanı Yazar Sevim Korkmaz Dinç, kadınların bu suskunluklarının bir kısmını derledi ve ileride de, kadınların suskunluklardan kurtulup yazacaklarına inanarak, bu gerçek yaşamları okurlar ile buluşturdu.
Belki binlerce hikâye var kadınların biriktirdiği, anlatmak için saklı tuttuğu, bu kitap 49 hikâyeyi barındırıyor içinde. Okudukça belki siz de anlatmaya çekindiğiniz anılarınızı çıkaracaksınız çıkınınızdan. Kimbilir!
Kadınlar da, o günlerde işkence tezgâhlarında tecavüze uğradılar, bebeklerini düşürdüler, çocuklarını hücrelerde dünyaya getirdiler... Sakat kalanlar, ruh sağlığını yitirenler, işkence tezgâhlarından geçenler… Ne yaşatıldıysa 12 Eylül'de kadın erkek dinlemedi, şiddet herkesin üstünden geçti. Ama, 12 Eylül'le ilgili kitaplara, makalelere baktığımızda kadınların daha az yazıp çizdiğini, yaşadıklarını daha az anlattıklarını görürüz.... Bazıları da güvenlik gerekçesiyle yazmaktan geri durdular... Korktuklarından değil! Aynur Seyrek'in yazısı...
İzmir Kadın Yazarlar Derneği anlatılamayanlar kâğıda dökülsün diye kadınları yazmaya çağırdı, 12 Eylül'ü bir de kadınların deneyimlerinden öğrenelim diye. Ben de, 12 Eylül zindanlarında 5,5 yıl yatmış ve daha sonra da kanser nedeniyle kaybettiğim ablam Naime Gürgör için yazdım bu kitapta. O tam yazmaya karar vermişti ki, hastalıkla boğuşmak zorunda kaldı. Fakat, o günlerine tanıklık eden kaleminden çıkan duygularını paylaştığı mektup hala güncelliğini koruyor bizler için. Ben de onun ve arkadaşlarının anısı için yazmak istedim...
Bu anlamda dernek, profesyonel kadın yazarlar dışındaki kadınları da yazma istekleri içinde örgütleyen ve eğitmeyi amaçlayan bir kuruluş. Yaşadıklarımız, yaşanılanlar, hissettiklerimiz, gözlemlerimiz “Tanıklarla 12 Eylül/ Kadınlar Anılarını Paylaşıyor” kitabında toplandı.
Kitabın hazırlanmasında önemli rol oynayan Dernek Başkanı Yazar Sevim Korkmaz Dinç, kadınların bu suskunluklarının bir kısmını derledi ve ileride de, kadınların suskunluklardan kurtulup yazacaklarına inanarak, bu gerçek yaşamları okurlar ile buluşturdu.
Belki binlerce hikâye var kadınların biriktirdiği, anlatmak için saklı tuttuğu, bu kitap 49 hikâyeyi barındırıyor içinde. Okudukça belki siz de anlatmaya çekindiğiniz anılarınızı çıkaracaksınız çıkınınızdan. Kimbilir!