Tanrıça Gizemleri kitâbında, Ruth Rusca, Yahûdî-Hıristiyan geleneğin kalbindeki dişil olanın kutsal gizemlerinin ve eril-dişil güçlerin arasındaki simyâsal ilişkinin üzerindeki örtüyü kaldırıyor. Rusca, 30 yıldan fazla süren araştırışının sonunda, Kutsal Kitâp'taki dört arşetipal kadını keşfeder: Tamar, kutsal fâhişe; Rahab, fâhişe (meretrix); Ruth, nefsi kurtaran; Bathsheba, Tanrıça'nın kız evlâdı. Bu dört kadın, yıkılamaz dişil yaşam gücü, Tanrıça'nın bilgeliği ve nefsin dönüştüren gücünü temsîl eder ve nefs bilincinin gelişiminin dört düzeyini simgeler.
Îsâ'nın Annesi Meryem, bu dört kadının tamâmlayıcısı olan beşinci kadındır, fakat Rusça Lekesiz Varoluş dogmasının, Meryem'in önemini baskıladığını ve kilisenin kadına ve onun yaşam veren enerjisine karşı duyduğu korku sebebiyle Hıristiyanlıkta kutsal dişiyi tahrîp ettiğini göstermiştir. Bu kadınlar, yok edilemez dişil yaşam gücünü nesilden nesile aktarmışlardır. Bu kadınlar, kendi yaşamlarını, dualistik eril-dişil düşünüş tarzının oluşturduğu yıkıcı eğilimlerin üstesinden gelecek yeni bir yol açış olarak görmüşlerdir. Bu öyle bir dualitedir ki, dişil cinsellik ve gizemlere saygı duyup onları kutlayacağına, üzerlerindeki kutsiyet duygusunu kaldırarak, onlara saygısızca yaklaşmıştır.
Tanrıça Gizemleri kitâbında, Ruth Rusca, Yahûdî-Hıristiyan geleneğin kalbindeki dişil olanın kutsal gizemlerinin ve eril-dişil güçlerin arasındaki simyâsal ilişkinin üzerindeki örtüyü kaldırıyor. Rusca, 30 yıldan fazla süren araştırışının sonunda, Kutsal Kitâp'taki dört arşetipal kadını keşfeder: Tamar, kutsal fâhişe; Rahab, fâhişe (meretrix); Ruth, nefsi kurtaran; Bathsheba, Tanrıça'nın kız evlâdı. Bu dört kadın, yıkılamaz dişil yaşam gücü, Tanrıça'nın bilgeliği ve nefsin dönüştüren gücünü temsîl eder ve nefs bilincinin gelişiminin dört düzeyini simgeler.
Îsâ'nın Annesi Meryem, bu dört kadının tamâmlayıcısı olan beşinci kadındır, fakat Rusça Lekesiz Varoluş dogmasının, Meryem'in önemini baskıladığını ve kilisenin kadına ve onun yaşam veren enerjisine karşı duyduğu korku sebebiyle Hıristiyanlıkta kutsal dişiyi tahrîp ettiğini göstermiştir. Bu kadınlar, yok edilemez dişil yaşam gücünü nesilden nesile aktarmışlardır. Bu kadınlar, kendi yaşamlarını, dualistik eril-dişil düşünüş tarzının oluşturduğu yıkıcı eğilimlerin üstesinden gelecek yeni bir yol açış olarak görmüşlerdir. Bu öyle bir dualitedir ki, dişil cinsellik ve gizemlere saygı duyup onları kutlayacağına, üzerlerindeki kutsiyet duygusunu kaldırarak, onlara saygısızca yaklaşmıştır.