#smrgKİTABEVİ Tanrı'nın Ölümü ve Kültür - 2014

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Yazın Basın Yayın Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786054836680
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199167971
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
272 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Çeviren:
Selin Dingiloğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Culture and the Death of God
Kategori:
indirimli
165,00
Havale/EFT ile: 160,05
Stoktan teslim
1199167971
554100
Tanrı'nın Ölümü ve Kültür -        2014
Tanrı'nın Ölümü ve Kültür - 2014 #smrgKİTABEVİ
165.00
Terry Eagleton bu kitabında, özellikle 11 Eylül saldırısından bu yana gündemi işgal eden köktendinciliğin yükselişinden hareketle şu soruyu soruyor: Tanrı yeniden mi dirildi? Yoksa aslında hiç ölmemiş miydi?

Kitap, Aydınlanma düşüncesinin “Tanrı katli”ni hedeflediği iddiasını sorgulayarak başlar. Sekülerleşme sonucu Tanrı'nın ağır bir darbe aldığını teslim etse de, tümüyle yok olmaktan ziyade farklı kılıklara büründüğünü savunur. Seküler bir çağda ne Tanrı eski haliyle var olabilir ne de din, doğru; ama bıraktıkları boşluk, vekaleten bile olsa, mutlaka başkalarınca doldurulmalıdır. Çünkü Tanrı, kimi zaman iktidara saplanmış bir diken rolü üstlendiyse de, ağırlıkla siyasi egemenliği meşrulaştırmanın en güçlü yollarından biri olagelmiştir. Eagleton, Akıl'dan sanata pek çok şeyin, Tanrı'ya vekalet eden aşkınlık formları sunmaya soyunduğunu söyler. Bu vekillerin en maharetlisinin ise, kavramın geniş anlamıyla kültür olduğu kanaatindedir.

“Dillere düşmüş duygulanım yoksunluğuyla” postmodern toplum, Tanrı'ya ve vekili kültüre uyulan ihtiyacı hükümsüz kılıyor ve bu haliyle “ateist bir toplum” öngörüyor gibidir. Oysa öte yanda köktendincilik yükselir. Dolayısıyla, evet, Tanrı yine ölmemiştir; ama bunu kendi kahramanca direnişinden ziyade, “insanların Tanrı'nın cenaze töreninde kendilerini yeniden yaratma olanağını görmeyi başaramamış olması”na borçludur.

Günümüzün en üretken Marksist düşünürlerinden biri olan Terry Eagleton, her zamanki keyifli ve akıcı üslubuyla bakışını bu kez dinin kültür düşüncesi ile ilişkisine çeviriyor. Eski sorulara yeni yanıtlar veriyor, kolaycı yanıtlara zor sorular soruyor.

Terry Eagleton bu kitabında, özellikle 11 Eylül saldırısından bu yana gündemi işgal eden köktendinciliğin yükselişinden hareketle şu soruyu soruyor: Tanrı yeniden mi dirildi? Yoksa aslında hiç ölmemiş miydi?

Kitap, Aydınlanma düşüncesinin “Tanrı katli”ni hedeflediği iddiasını sorgulayarak başlar. Sekülerleşme sonucu Tanrı'nın ağır bir darbe aldığını teslim etse de, tümüyle yok olmaktan ziyade farklı kılıklara büründüğünü savunur. Seküler bir çağda ne Tanrı eski haliyle var olabilir ne de din, doğru; ama bıraktıkları boşluk, vekaleten bile olsa, mutlaka başkalarınca doldurulmalıdır. Çünkü Tanrı, kimi zaman iktidara saplanmış bir diken rolü üstlendiyse de, ağırlıkla siyasi egemenliği meşrulaştırmanın en güçlü yollarından biri olagelmiştir. Eagleton, Akıl'dan sanata pek çok şeyin, Tanrı'ya vekalet eden aşkınlık formları sunmaya soyunduğunu söyler. Bu vekillerin en maharetlisinin ise, kavramın geniş anlamıyla kültür olduğu kanaatindedir.

“Dillere düşmüş duygulanım yoksunluğuyla” postmodern toplum, Tanrı'ya ve vekili kültüre uyulan ihtiyacı hükümsüz kılıyor ve bu haliyle “ateist bir toplum” öngörüyor gibidir. Oysa öte yanda köktendincilik yükselir. Dolayısıyla, evet, Tanrı yine ölmemiştir; ama bunu kendi kahramanca direnişinden ziyade, “insanların Tanrı'nın cenaze töreninde kendilerini yeniden yaratma olanağını görmeyi başaramamış olması”na borçludur.

Günümüzün en üretken Marksist düşünürlerinden biri olan Terry Eagleton, her zamanki keyifli ve akıcı üslubuyla bakışını bu kez dinin kültür düşüncesi ile ilişkisine çeviriyor. Eski sorulara yeni yanıtlar veriyor, kolaycı yanıtlara zor sorular soruyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat