#smrgSAHAF Tanzimat'ın İki Ucu: Münif Paşa ve Ali Suavi (Sosyo - Pedagojik Bir Karşılaştırma) - 1991
Osmanlı'da Batılılaşma düşüncesinin hayata geçirildiği ilk alan, onsekizinci yüzyılın ilk yarısında açılan modern askerî okullar ve Batıya öğrenci gönderilmesi örneklerinde olduğu gibi, eğitim alanı olmuştur. Bu itibarla, yeniliklerin benimsenmesi ve halka intikâlinde Batılılaşmanın eğitim kanadını temsil eden aydınların önemli ölçüde pay sahibi oldukları düşünülebilir. Bu çerçevede, ilk aydın hareketinin de eğitimcilerle başlatıldığı söylenebilir.
Münif Paşa ve Ali Suavi Batılılaşmanın eğitim kanadında yer alan iki Osmanlı aydınıdır. Zamanla değişen görevlerine ve hizmet alanlarına rağmen, gerek ülke içi, gerekse ülke dışı sorunlarda ve özellikle de Batılılaşma ve ürünleri karşısında her ikisi de farklı tutumlara sahiptir.
(...)
"Tanzimat'ın İki Ucu" olarak nitelediği bu iki önemli çehreyi eserinin eksenine yerleştiren İsmail Doğan, Münif Paşa ve Ali Suavi'nin şahsında Tanzimat'ın bilim, kültür ve eğitim anlayışına ayna tutmakta ve sözkonusu açılardan İmparatorluğun en uzun yüzyılı"nı gerek bilgi gerekse belge bakımından doyurucu şekilde çözümlemekte.
Değişme ve/veya değişememenin güncel bunalımları İsmail Doğan'ın çalışmalarında tarihsel köklerini buluyor; bu yüzden tarihsel ve güncel arasında bu kadar yakınlaşmanın zor rastlanacağı canlı bir tema çıkıyor okuyucunun karşısına...
Kısaca bu eser, ancak düştüğümüz yerden kalkabileceğimizin inandırıcı kanıtlarını içeriyor.
Osmanlı'da Batılılaşma düşüncesinin hayata geçirildiği ilk alan, onsekizinci yüzyılın ilk yarısında açılan modern askerî okullar ve Batıya öğrenci gönderilmesi örneklerinde olduğu gibi, eğitim alanı olmuştur. Bu itibarla, yeniliklerin benimsenmesi ve halka intikâlinde Batılılaşmanın eğitim kanadını temsil eden aydınların önemli ölçüde pay sahibi oldukları düşünülebilir. Bu çerçevede, ilk aydın hareketinin de eğitimcilerle başlatıldığı söylenebilir.
Münif Paşa ve Ali Suavi Batılılaşmanın eğitim kanadında yer alan iki Osmanlı aydınıdır. Zamanla değişen görevlerine ve hizmet alanlarına rağmen, gerek ülke içi, gerekse ülke dışı sorunlarda ve özellikle de Batılılaşma ve ürünleri karşısında her ikisi de farklı tutumlara sahiptir.
(...)
"Tanzimat'ın İki Ucu" olarak nitelediği bu iki önemli çehreyi eserinin eksenine yerleştiren İsmail Doğan, Münif Paşa ve Ali Suavi'nin şahsında Tanzimat'ın bilim, kültür ve eğitim anlayışına ayna tutmakta ve sözkonusu açılardan İmparatorluğun en uzun yüzyılı"nı gerek bilgi gerekse belge bakımından doyurucu şekilde çözümlemekte.
Değişme ve/veya değişememenin güncel bunalımları İsmail Doğan'ın çalışmalarında tarihsel köklerini buluyor; bu yüzden tarihsel ve güncel arasında bu kadar yakınlaşmanın zor rastlanacağı canlı bir tema çıkıyor okuyucunun karşısına...
Kısaca bu eser, ancak düştüğümüz yerden kalkabileceğimizin inandırıcı kanıtlarını içeriyor.