Prof. Gülten Kazgan, bu kitabında tarihsel perspektiften yoksun bir biçimde, kavramın sosyal sonuçlarını bir yana iterek küreselleşmeyi bir fetiş haline getirenlerlere karşılık, sorunu bilimsel olarak inceliyor.
Yazar, Türkiye ekonomisinin “birinci” küreselleşme diye adlandırdığı bu kavramla 1830'lardan itibaren tanıştığını, Osmanlı'nın bağımlı ve yarı-sömürge durumuna gelişindeki temel etkenlerin emperyalizmin yarattığı unsurlara bağlı olduğunu öne sürerken, Cumhuriyet Türkiye'sinin bu düzenin kalıntılarını tasfiyesini ve II. Dünya Savaşı ile birlikte ortaya çıkan yeni “dünya dengeleri”ni ele alıyor.
Kazgan, kitabın izleyen bölümlerinde ise “ikinci” küreselleşmeye kadar geçen dönemi irdeledikten sonra bu aşamanın devreye girmesiyle birlikte ortaya çıkan büyük değişim ve dönüşümü, Türkiye'nin adım adım içine çekildiği bağımlılık sürecini, özellikle 1990'lı yılların ardarda patlak veren krizlerini ve bunların yarattığı sosyal, ekonomik ve siyasal sonuçları araştırıyor. (Arka Kapak'tan)
Prof. Gülten Kazgan, bu kitabında tarihsel perspektiften yoksun bir biçimde, kavramın sosyal sonuçlarını bir yana iterek küreselleşmeyi bir fetiş haline getirenlerlere karşılık, sorunu bilimsel olarak inceliyor.
Yazar, Türkiye ekonomisinin “birinci” küreselleşme diye adlandırdığı bu kavramla 1830'lardan itibaren tanıştığını, Osmanlı'nın bağımlı ve yarı-sömürge durumuna gelişindeki temel etkenlerin emperyalizmin yarattığı unsurlara bağlı olduğunu öne sürerken, Cumhuriyet Türkiye'sinin bu düzenin kalıntılarını tasfiyesini ve II. Dünya Savaşı ile birlikte ortaya çıkan yeni “dünya dengeleri”ni ele alıyor.
Kazgan, kitabın izleyen bölümlerinde ise “ikinci” küreselleşmeye kadar geçen dönemi irdeledikten sonra bu aşamanın devreye girmesiyle birlikte ortaya çıkan büyük değişim ve dönüşümü, Türkiye'nin adım adım içine çekildiği bağımlılık sürecini, özellikle 1990'lı yılların ardarda patlak veren krizlerini ve bunların yarattığı sosyal, ekonomik ve siyasal sonuçları araştırıyor. (Arka Kapak'tan)