Mutlulukta, refahta veya tatminde bir ilerleme olduğundan söz edebilir miyiz? Açıkça hayır! Farklı hayat tarzlarını, insanların günlük olarak yaşadıkları şeyler arasında keyif aldıkları alışkanlıkları, rahat buldukları koşulları, tatmin edici kabul ettikleri başarıları daha açık bir şekilde farklılaştıran hiçbir şey yoktur. Bir Orta Çağ kulübesindeki rahatlık sorunu modern bir slum'daki rahatlık sorunundan o kadar farklıdır ki, bunlar birbirleriyle mukayese dahi edilemezler. Yine bir köylünün mutluluğuna da bir milyoner sahip değildir.
Sanatta ilerleme olduğunu sormanın da hiçbir anlamı yoktur. Sanatçının sorunu, sanatçı olduğu kadar, selefinin/öncelinin yaptığını yapma, yapmakta başarısız olduğunu fazladan yapmayı sürdürme sorunu değildir. Sanatta gelişme vardır, ancak ilerleme yoktur. Çünkü sanatın teknik süreçleri hakkında herkes birbirinden Tiziona'dan, Bellini'den, Beethoven'dan, Mozart'tan vb. bir şeyleri öğrenmiş olsa da, sanatın sorunu bu teknik süreçlerin üstesinden gelmek değil, sanatçının deneyimini ifade etmek, sanata düşünsel bir şekil vermek için sanatı kullanmaktır.
Dolayısıyla her yeni sanat eseri, önceki bir sanat eserinden değil, sanatçının düşünsel olmayan deneyiminden doğan yeni bir sorunun çözümüdür. Sanatçılar bu sorunları iyi veya kötü olarak çözdükleri ölçüde, daha iyi veya daha kötü eserler yaparlar. Ancak iyi sanat ile kötü sanat arasındaki ilişki tarihsel bir ilişki değildir, çünkü sanatın sorunları düşünsel olmayan deneyimin akışından doğar ve bu akış tarihsel bir süreç değildir.