#smrgKİTABEVİ Tarih-i Güzide CİLTLİ - 2017
YAZAR Arap asıllı Şiî bir ailenin çocuğu olarak 680'de (1281) Kazvin'de doğdu. Kerbelâ'da Hz. Hüseyin'in saflarında savaşarak şehid düşen Hür b. Yezîd er-Riyâhî'nin ahfadındandır. Ailesi, onun doğumundan uzun zaman önce Kazvin'e gidip yerleşmiş ve Abbâsî Halifesi Mu‘tasım-Billâh döneminden (833-842) Sultan Mahmûd-ı Gaznevî'ye kadar (998-1030) bazı aralıklar hariç şehrin idaresini elinde tutmuştur. Büyük dedesi Emînüddin Nasr, dedesi ve babası Irak'ın müstevfî*si oldukları için aile “Müstevfiyân” lakabıyla anılır. Olcaytu zamanında iyi bir kâtip olarak temayüz eden Hamdullah 1311'de Kazvin, Ebher, Zencan ve Târimeyn'in malî işlerinin teftişiyle görevlendirildi. Bu münasebetle Sultâniye, Tebriz, Bağdat, İsfahan ve diğer bazı şehirleri gezmiş ve buralardaki kütüphanelerde incelemelerde bulunmuştur.
Hamdullah gençliğinde tarih kitaplarıyla ilgilenir, âlim, edip ve şairlerin meclislerine katılmaktan hoşlanırdı; özellikle Reşîdüddin'in meclislerine devam ederdi. Reşîdüddin'in öldürülmesi üzerine devrin bütün âlim ve düşünürleri gibi o da gözden düştü. Ancak Ebû Said Bahadır Han devletin giderek çöküşe sürüklendiğini görünce kabiliyetli ve dirayetli insanları tekrar göreve getirme ihtiyacını hissederek Reşîdüddin'in oğlu Gıyâseddin Muhammed'i vezir tayin etti (1328). Hamdullah da onun hizmetine girdi ve Nüzhetü'l-?ulûb'u tamamladığı 740 (1340) yılından sonra Kazvin'de vefat etti.
YAZAR Arap asıllı Şiî bir ailenin çocuğu olarak 680'de (1281) Kazvin'de doğdu. Kerbelâ'da Hz. Hüseyin'in saflarında savaşarak şehid düşen Hür b. Yezîd er-Riyâhî'nin ahfadındandır. Ailesi, onun doğumundan uzun zaman önce Kazvin'e gidip yerleşmiş ve Abbâsî Halifesi Mu‘tasım-Billâh döneminden (833-842) Sultan Mahmûd-ı Gaznevî'ye kadar (998-1030) bazı aralıklar hariç şehrin idaresini elinde tutmuştur. Büyük dedesi Emînüddin Nasr, dedesi ve babası Irak'ın müstevfî*si oldukları için aile “Müstevfiyân” lakabıyla anılır. Olcaytu zamanında iyi bir kâtip olarak temayüz eden Hamdullah 1311'de Kazvin, Ebher, Zencan ve Târimeyn'in malî işlerinin teftişiyle görevlendirildi. Bu münasebetle Sultâniye, Tebriz, Bağdat, İsfahan ve diğer bazı şehirleri gezmiş ve buralardaki kütüphanelerde incelemelerde bulunmuştur.
Hamdullah gençliğinde tarih kitaplarıyla ilgilenir, âlim, edip ve şairlerin meclislerine katılmaktan hoşlanırdı; özellikle Reşîdüddin'in meclislerine devam ederdi. Reşîdüddin'in öldürülmesi üzerine devrin bütün âlim ve düşünürleri gibi o da gözden düştü. Ancak Ebû Said Bahadır Han devletin giderek çöküşe sürüklendiğini görünce kabiliyetli ve dirayetli insanları tekrar göreve getirme ihtiyacını hissederek Reşîdüddin'in oğlu Gıyâseddin Muhammed'i vezir tayin etti (1328). Hamdullah da onun hizmetine girdi ve Nüzhetü'l-?ulûb'u tamamladığı 740 (1340) yılından sonra Kazvin'de vefat etti.