1199164152
550305
https://www.simurgkitabevi.com/tarih-ve-temsil
Tarih ve Temsil - #smrgKİTABEVİ
0.00
Tarih ve Temsil, Türker Armaner'in On Dokuzuncu Yüzyıl Kıta Avrupası düşüncesinin bir kısmını farklı açılardan dört değişik soruyla incelediği felsefi bir kitap... Fransız Devrimi'nden sonra dönüşüme uğrayan toplumsal yapıların, Kant sonrası felsefenin saptığı değişik yollarla ve sanayileşmenin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte ele alındığında, bu yüzyılın kendisinden öncekilerden bir "kopuş"a işaret ettiği, yazarın temel varsayımı olarak karşımıza çıkıyor. Fichte, Schelling, Hegel, Schopenhauer, Marx, Kierkegaard, Nietzsche, farklı ağırlıklarda da olsa, bu çalışmada yer alan filozoflar... Armaner'in sorularını izlersek, ücretli emeğin zamanın bölünmesini etkileme biçimi, "eski"nin ve "yeni"nin tarih sahnesinde girdiği çatışmalar, mülkiyete ve bedene dair sorgulamalar, dine dair tasavvurların ve kilisenin kurumsal niteliğinin iktisadi ilişkilerdeki, dolayısıyla "sivil toplum"daki izdüşümü, "yabancılaşma"nın bilinç kategorisinden sınıfsal katmanlara genişletilmesi, bir disiplin olarak estetiğin dönüşmesi, hem "tarih"e hem de "temsil"e ilişkin bakışın değiştiğini gösteriyor. Armaner'e göre, günümüze kadar süren "yeni" bir temsiliyet ilişkisinin açılımıdır bu. Marx, insan hakları/yurttaşlık hakları üzerinde durduğunda da "Kim bu insan?" diye sorar. Sahi kim bu insan?
Tarih ve Temsil, Türker Armaner'in On Dokuzuncu Yüzyıl Kıta Avrupası düşüncesinin bir kısmını farklı açılardan dört değişik soruyla incelediği felsefi bir kitap... Fransız Devrimi'nden sonra dönüşüme uğrayan toplumsal yapıların, Kant sonrası felsefenin saptığı değişik yollarla ve sanayileşmenin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte ele alındığında, bu yüzyılın kendisinden öncekilerden bir "kopuş"a işaret ettiği, yazarın temel varsayımı olarak karşımıza çıkıyor. Fichte, Schelling, Hegel, Schopenhauer, Marx, Kierkegaard, Nietzsche, farklı ağırlıklarda da olsa, bu çalışmada yer alan filozoflar... Armaner'in sorularını izlersek, ücretli emeğin zamanın bölünmesini etkileme biçimi, "eski"nin ve "yeni"nin tarih sahnesinde girdiği çatışmalar, mülkiyete ve bedene dair sorgulamalar, dine dair tasavvurların ve kilisenin kurumsal niteliğinin iktisadi ilişkilerdeki, dolayısıyla "sivil toplum"daki izdüşümü, "yabancılaşma"nın bilinç kategorisinden sınıfsal katmanlara genişletilmesi, bir disiplin olarak estetiğin dönüşmesi, hem "tarih"e hem de "temsil"e ilişkin bakışın değiştiğini gösteriyor. Armaner'e göre, günümüze kadar süren "yeni" bir temsiliyet ilişkisinin açılımıdır bu. Marx, insan hakları/yurttaşlık hakları üzerinde durduğunda da "Kim bu insan?" diye sorar. Sahi kim bu insan?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.