#smrgKİTABEVİ Tarihte, Kültürde ve Ekonomide Türk Kadınına Biçilen Yöneticilik Rolü - 2023

Editör:
Aylin Dilek
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786258187892
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199208943
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
266
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
207,00
Havale/EFT ile: 200,79
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199208943
595406
Tarihte, Kültürde ve Ekonomide Türk Kadınına Biçilen Yöneticilik Rolü -        2023
Tarihte, Kültürde ve Ekonomide Türk Kadınına Biçilen Yöneticilik Rolü - 2023 #smrgKİTABEVİ
207.00
Orta Çağ denilince aklımıza Kavimler Göçü ile başlayıp (M.S 375), İstanbul'un Fethi (1453) ile sona eren süreç gelmektedir. Aslında Orta Çağ, dünya üzerinde farklı milletler için farklı zaman dilimlerini ve farklı anlamları barındıran bir dönemdir; kimine göre katedrallerin ihtişamı altında kurulan darağaçlarında sallanan kellelerin olduğu, hastalıklarla boğuşulan karanlık bir çağ; kimine göre ise ipek kıyafetleri, görkemli taçları ve kudretli yönetimleri ile herkesin korktuğu ve saygı duyduğu azametli kadın sultanların yaşadığı ihtişamlı saraylar demektir.

Kadın perspektifinden baktığımız zaman Orta Çağ, Batı ile Doğu arasında siyah ve beyaz kadar iki zıt renktir. Orta Çağ Avrupa coğrafyası kadın için Heretik, cadı, eşcinsel, fahişe ithamları altında Engizisyon elinde işkenceler gördüğü; ancak soylu kadınların, diğerlerine göre birtakım haklara sahip olabildiği bir dönemdir. Türk-İslâm dünyasına baktığımızda ise durum tamamen farklıdır. Çünkü Türk-İslâm coğrafyasında toplumun tüm katmanlarında kadın değer görmüş sosyal, siyasi ve askeri hayatı etkileyici bir güce sahip olmuştur.

Orta Çağ denilince aklımıza Kavimler Göçü ile başlayıp (M.S 375), İstanbul'un Fethi (1453) ile sona eren süreç gelmektedir. Aslında Orta Çağ, dünya üzerinde farklı milletler için farklı zaman dilimlerini ve farklı anlamları barındıran bir dönemdir; kimine göre katedrallerin ihtişamı altında kurulan darağaçlarında sallanan kellelerin olduğu, hastalıklarla boğuşulan karanlık bir çağ; kimine göre ise ipek kıyafetleri, görkemli taçları ve kudretli yönetimleri ile herkesin korktuğu ve saygı duyduğu azametli kadın sultanların yaşadığı ihtişamlı saraylar demektir.

Kadın perspektifinden baktığımız zaman Orta Çağ, Batı ile Doğu arasında siyah ve beyaz kadar iki zıt renktir. Orta Çağ Avrupa coğrafyası kadın için Heretik, cadı, eşcinsel, fahişe ithamları altında Engizisyon elinde işkenceler gördüğü; ancak soylu kadınların, diğerlerine göre birtakım haklara sahip olabildiği bir dönemdir. Türk-İslâm dünyasına baktığımızda ise durum tamamen farklıdır. Çünkü Türk-İslâm coğrafyasında toplumun tüm katmanlarında kadın değer görmüş sosyal, siyasi ve askeri hayatı etkileyici bir güce sahip olmuştur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat