#smrgKİTABEVİ Tartışma -
1960'larda Türkiye'de esen ilerici rüzgârların ivme kazandırdığı sol hareketin kendi içinde yaşadığı çekişmeler ve bunların yol açtığı bölünmeler, ardından yaşanan tamiri imkânsız ve hâlâ yüzleşemediğimiz büyük acılar... Genç-yaşlı devrimcilerin, aydınların üzerindeki baskılar, örgütlerin arasına sızan ajanlar, kışkırtmalar ve yönlendirmeler, romantik gençliğin dipsiz bir uçuruma sürüklenmesi... Daha güzel bir dünya için yola çıkanların, “Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın tam bağımsız Türkiye!” diye haykıranların hiç ayrım gözetilmeksizin tutuklandığı, kıyımdan geçirildiği bir dönem ve öldürmeye kararlı güçlerin gerçekleştirdiği Kızıldere katliamı... Ve bir daha belini doğrultamayacak olan demokrasi!
Türkiye'nin en çok tartışılan yakın tarihine ışık tutan Tartışma, Samim Kocagöz'ün kendi yaşamından yola çıkarak kaleme aldığı, Türkiye İşçi Partisi içinde yaşanan mücadeleyi, üniversitelerde yaşanan çatışmaları ve ülkeyi 12 Mart Darbesi'ne götüren süreci sorguladığı bir roman; yaşananlardan herkesin kendine bir pay çıkarması, bu sürecin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini dile getiren bir eleştiri, özeleştiri.
“Silahlı çatışmalarda yalnız silahların sesi duyulur ortalıkta; silahların sesi de birbirine benzer...”
1960'larda Türkiye'de esen ilerici rüzgârların ivme kazandırdığı sol hareketin kendi içinde yaşadığı çekişmeler ve bunların yol açtığı bölünmeler, ardından yaşanan tamiri imkânsız ve hâlâ yüzleşemediğimiz büyük acılar... Genç-yaşlı devrimcilerin, aydınların üzerindeki baskılar, örgütlerin arasına sızan ajanlar, kışkırtmalar ve yönlendirmeler, romantik gençliğin dipsiz bir uçuruma sürüklenmesi... Daha güzel bir dünya için yola çıkanların, “Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın tam bağımsız Türkiye!” diye haykıranların hiç ayrım gözetilmeksizin tutuklandığı, kıyımdan geçirildiği bir dönem ve öldürmeye kararlı güçlerin gerçekleştirdiği Kızıldere katliamı... Ve bir daha belini doğrultamayacak olan demokrasi!
Türkiye'nin en çok tartışılan yakın tarihine ışık tutan Tartışma, Samim Kocagöz'ün kendi yaşamından yola çıkarak kaleme aldığı, Türkiye İşçi Partisi içinde yaşanan mücadeleyi, üniversitelerde yaşanan çatışmaları ve ülkeyi 12 Mart Darbesi'ne götüren süreci sorguladığı bir roman; yaşananlardan herkesin kendine bir pay çıkarması, bu sürecin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini dile getiren bir eleştiri, özeleştiri.
“Silahlı çatışmalarda yalnız silahların sesi duyulur ortalıkta; silahların sesi de birbirine benzer...”