aş gün, bostanda, bostanın sınırları,
tekrarlanan rüzgârları, yaprakları duyuyorum,
dışarıda taş gün, sabahın sessizliğinde
rüzgâr, dışarıda gecelerdir esen,
duyuyorum, geri esiyor kuvvette;
kazağıyla o, penceresinde bir sabah bayılmış,
açık kalmış penceresinde, ve başı masada,
sağ ve sol elin arasında, nefes alıp vererek;
yıkanan yaşlılara bakıyordu nehirdeki hayvanlar,
dışarısının kuvveti; atın bastığı sertlik ve geldiği rüzgâr;
aş gün, bostanda, bostanın sınırları,
tekrarlanan rüzgârları, yaprakları duyuyorum,
dışarıda taş gün, sabahın sessizliğinde
rüzgâr, dışarıda gecelerdir esen,
duyuyorum, geri esiyor kuvvette;
kazağıyla o, penceresinde bir sabah bayılmış,
açık kalmış penceresinde, ve başı masada,
sağ ve sol elin arasında, nefes alıp vererek;
yıkanan yaşlılara bakıyordu nehirdeki hayvanlar,
dışarısının kuvveti; atın bastığı sertlik ve geldiği rüzgâr;