#smrgKİTABEVİ Taş Kentin Günlüğü - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257303750
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199056855
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
268 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Çeviren:
Ece Dillioğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Kronike ne gur
Kategori:
indirimli
114,10
Havale/EFT ile: 110,68
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199056855
442847
Taş Kentin Günlüğü -        2021
Taş Kentin Günlüğü - 2021 #smrgKİTABEVİ
114.10
Nesiller doğar, yaşar ve ölür. Ama taş kent hep yerindedir. Savaşlar gelir geçer, kent yara alsa da ayaktadır. Önce kentin kadim idarecileri Osmanlılar gider, bağımsız Arnavutluk idaresi gelir; sonra onlar gider, İtalyanlar gelir. Sonra Yunanlar, Almanlar, hangi milletten olduğu önem taşımayan başka ordular... Kent, hep yerindedir.

Bütün orduların gürültü ve debdebeyle girdiği ama sonra günün birinde sessiz sedasız terk ettiği bu taştan kentte hayat hiç durmaz. Bombalar düşerken kalplerde aşklar tomurcuklanır, düğünler yapılır, çocuklar büyür, dünyadaki ve toplumdaki değişimler anbean hissedilir. Hiçbir şey zamana direnemez, her şey değişir. Geriye ancak bu taş kent ve anıları kalır.

Dünyaca ünlü Arnavut yazar İsmail Kadare Taş Kentin Kroniği'nde yakın tarihe, savaşa, insanlık hallerine, son yüzyıldaki büyük toplumsal değişimlere bir çocuğun gözünden tanıklık ediyor.

“Bu, bir kış gecesi güçlükle dağın yamacını aşmak için vadide birden, bir tarih öncesi yaratık gibi ortaya çıkmışa benzeyen, garip bir kentti. Sokaklarla çeşmelerden tutun da, çok eski evlerin, boz taş kalıplarıyla kaplı çatılarına kadar, bu kentte, her şey eski ve taştandı. Bu güçlü kabuk altında yumuşak yaşam teninin sürüp gittiğine ve ürediğine insan inanmakta zorluk çekiyordu.”

Nesiller doğar, yaşar ve ölür. Ama taş kent hep yerindedir. Savaşlar gelir geçer, kent yara alsa da ayaktadır. Önce kentin kadim idarecileri Osmanlılar gider, bağımsız Arnavutluk idaresi gelir; sonra onlar gider, İtalyanlar gelir. Sonra Yunanlar, Almanlar, hangi milletten olduğu önem taşımayan başka ordular... Kent, hep yerindedir.

Bütün orduların gürültü ve debdebeyle girdiği ama sonra günün birinde sessiz sedasız terk ettiği bu taştan kentte hayat hiç durmaz. Bombalar düşerken kalplerde aşklar tomurcuklanır, düğünler yapılır, çocuklar büyür, dünyadaki ve toplumdaki değişimler anbean hissedilir. Hiçbir şey zamana direnemez, her şey değişir. Geriye ancak bu taş kent ve anıları kalır.

Dünyaca ünlü Arnavut yazar İsmail Kadare Taş Kentin Kroniği'nde yakın tarihe, savaşa, insanlık hallerine, son yüzyıldaki büyük toplumsal değişimlere bir çocuğun gözünden tanıklık ediyor.

“Bu, bir kış gecesi güçlükle dağın yamacını aşmak için vadide birden, bir tarih öncesi yaratık gibi ortaya çıkmışa benzeyen, garip bir kentti. Sokaklarla çeşmelerden tutun da, çok eski evlerin, boz taş kalıplarıyla kaplı çatılarına kadar, bu kentte, her şey eski ve taştandı. Bu güçlü kabuk altında yumuşak yaşam teninin sürüp gittiğine ve ürediğine insan inanmakta zorluk çekiyordu.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat