#smrgKİTABEVİ Taşlıtarla'daki Ev / Herhangi Bir Roman Kitabıdır -
İlhami Bekir'in edebiyatımızdaki yerinin bir kez daha belirlenmesini sağlayacak özellikler taşıyan her iki roman da günümüz okuruna çok şey söylüyor. İkisinin de kurgusu, içeriği ve anlatımı yenilikçi. İkisinin de dili rahat, şiirsel ve samimi. İkisinin de içeriği siyasal, tarihsel, toplumsal çilelerin ipleriyle örülü.
Taşlıtarla'daki Ev romanında İlhami Bekir iki dünya savaşı arasında kalan kuşağın siyasal, toplumsal, kültürel sorunlarını bugün artık büyük bir nostalji duyulan dönemin İstanbul'u içinde lezzetli bir Türkçeyle adeta resmediyor. Yazarın kaleminden çıkma bir önsöz ilk defa bu baskıda gün ışığına çıkıyor.
Herhangi Bir Roman Kitabıdır ise 1950'li yılların dünyasından kesitler veren, emperyalizmi Cezayir işgali, demokrasiyi 27 Mayıs ihtilali çevresinde sorgulayan, Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun toplumsal durumunu kültürel boyutlarıyla ele alan son derece ilginç bir kitap. Bu kitabın "roman" olarak görülüp değerlendirilmesindeki zorluklar göz önüne alındığından başına değerli akademisyen Mustafa Kurt'un kapsamlı bir makalesi konuldu.
YAZAR İlhami Bekir Tez (Trablus-Libya, 1906 - İstanbul, 29 Mart 1984) Küçük yaşta subay olan dayısıyla birlikte İstanbul'a gitti (1911); dayısı ölünce Darüleytam'a verildi. 1926'da İstanbul Öğretmen Okulu'nu (Darülmuallimin) bitirdi. 1954'e kadar Bolu, Düzce, Akçakoca, İzmir ve İstanbul'da öğretmenlik yaptı. 1924 yılından itibaren Milli Mecmua, Servetifünun-Uyanış, Resimli Ay, Meşale, Varlık, Resimli Şark, Yeni Adam, Yeni Türk gibi dergilerde görüldü. Nâzım Hikmet ile birlikte sosyalist düşüncenin ve toplumcu şiirin önde gelen sanatçıları arasında yer aldı. Cumhuriyet, Vatan, Son Posta ve Tan gazetelerinde çalıştı. Uzun süre eczacılık tarihiyle ilgili yayınlar yaptı. Bir Şairin Mektupları ve SEK (Sanat El Kitapları: 28 sayı) adlı dergi niteliğinde kitapçıklar çıkardı.
İlhami Bekir'in edebiyatımızdaki yerinin bir kez daha belirlenmesini sağlayacak özellikler taşıyan her iki roman da günümüz okuruna çok şey söylüyor. İkisinin de kurgusu, içeriği ve anlatımı yenilikçi. İkisinin de dili rahat, şiirsel ve samimi. İkisinin de içeriği siyasal, tarihsel, toplumsal çilelerin ipleriyle örülü.
Taşlıtarla'daki Ev romanında İlhami Bekir iki dünya savaşı arasında kalan kuşağın siyasal, toplumsal, kültürel sorunlarını bugün artık büyük bir nostalji duyulan dönemin İstanbul'u içinde lezzetli bir Türkçeyle adeta resmediyor. Yazarın kaleminden çıkma bir önsöz ilk defa bu baskıda gün ışığına çıkıyor.
Herhangi Bir Roman Kitabıdır ise 1950'li yılların dünyasından kesitler veren, emperyalizmi Cezayir işgali, demokrasiyi 27 Mayıs ihtilali çevresinde sorgulayan, Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun toplumsal durumunu kültürel boyutlarıyla ele alan son derece ilginç bir kitap. Bu kitabın "roman" olarak görülüp değerlendirilmesindeki zorluklar göz önüne alındığından başına değerli akademisyen Mustafa Kurt'un kapsamlı bir makalesi konuldu.
YAZAR İlhami Bekir Tez (Trablus-Libya, 1906 - İstanbul, 29 Mart 1984) Küçük yaşta subay olan dayısıyla birlikte İstanbul'a gitti (1911); dayısı ölünce Darüleytam'a verildi. 1926'da İstanbul Öğretmen Okulu'nu (Darülmuallimin) bitirdi. 1954'e kadar Bolu, Düzce, Akçakoca, İzmir ve İstanbul'da öğretmenlik yaptı. 1924 yılından itibaren Milli Mecmua, Servetifünun-Uyanış, Resimli Ay, Meşale, Varlık, Resimli Şark, Yeni Adam, Yeni Türk gibi dergilerde görüldü. Nâzım Hikmet ile birlikte sosyalist düşüncenin ve toplumcu şiirin önde gelen sanatçıları arasında yer aldı. Cumhuriyet, Vatan, Son Posta ve Tan gazetelerinde çalıştı. Uzun süre eczacılık tarihiyle ilgili yayınlar yaptı. Bir Şairin Mektupları ve SEK (Sanat El Kitapları: 28 sayı) adlı dergi niteliğinde kitapçıklar çıkardı.