Buralardasın işte. Dönüp dolaşıp aynı yerlere geliyorsun. Bütün gezintiler, yolculuklar, başka kentlere bıraktığın yaşam parçaları, hepsi, hepsi aynı yere açılıyor. Bütün yolculuklar aynı yere varıyor. Bütün bu yolculuklar, seni hep aynı yere getiriyor. Bu Visby kentinde bulunmuş labirentte olduğu gibi, dolaşıyorsun, dolaşıyorsun aynı yere varıyorsun. Ufkun uzakta olduğu, kuşların denizin üzerinde, havada, dönüp durdukları, bu sessiz, serin iklimlere.
Yitirilmiş bir kent, romanın kahramanına, yitirmiş olduğu her şeyi anımsatıyor. Bulunduğu her kent, ona gençliğini bıraktığı, ait olduğu kenti hatırlatıyor, eski bir sevgiliyle paylaştığı kısa yolculukta. Yaşam bir metafora dönüşüyor. Aşklar da yitiyor. Demir Özlü şiirsel bir dille içsel bir yolculuğu anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Buralardasın işte. Dönüp dolaşıp aynı yerlere geliyorsun. Bütün gezintiler, yolculuklar, başka kentlere bıraktığın yaşam parçaları, hepsi, hepsi aynı yere açılıyor. Bütün yolculuklar aynı yere varıyor. Bütün bu yolculuklar, seni hep aynı yere getiriyor. Bu Visby kentinde bulunmuş labirentte olduğu gibi, dolaşıyorsun, dolaşıyorsun aynı yere varıyorsun. Ufkun uzakta olduğu, kuşların denizin üzerinde, havada, dönüp durdukları, bu sessiz, serin iklimlere.
Yitirilmiş bir kent, romanın kahramanına, yitirmiş olduğu her şeyi anımsatıyor. Bulunduğu her kent, ona gençliğini bıraktığı, ait olduğu kenti hatırlatıyor, eski bir sevgiliyle paylaştığı kısa yolculukta. Yaşam bir metafora dönüşüyor. Aşklar da yitiyor. Demir Özlü şiirsel bir dille içsel bir yolculuğu anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)