#smrgKİTABEVİ Tavandaki Kukla -

Stok Kodu:
1199035453
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
138 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2010
Çeviren:
Banu Gürsaler Syvertsen
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199035453
421540
Tavandaki Kukla -
Tavandaki Kukla - #smrgKİTABEVİ
0.00
Tavandaki Kukla intikamcı bir kadının hikayesi... Ama aynı zamanda “suç”, “ceza” ve “intikam” üzerine düşünmeye davet eden bir yeraltı kitabı...

İnsanlığın “ilkel” diye adlandırılan döneminde kişi sorununu kendi çözerdi. “Uygarlık”la birlikte “toplumsal sözleşmeler” yapıldı ve “ceza” verme görevini devlet üstlendi. Peki, verilen her “ceza” mağdurdaki hasarı onarıyor, intikam isteğini dindiriyor, barışa imkan veriyor mu? Ya da verilen “ceza” tecavüz edilen kadınlardaki yarayı sarabilir mi?

“İmkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat yaşamayı seçmişlerin” hayatlarının anlatıldığı Beyaz Zenciler'le kendisine haklı bir hayran kitlesi edinen Ingvar Amjörnsen bu kez insan ruhunun karanlıklarına iniyor. Tecavüz edildikten sonra intihar girişiminde bulunan ve hayatını bir akıl hastanesinde geçirmek zorunda kalan kız kardeşinin intikamını almak isteyen bir kadının intikam yolculuğunu anlatıyor. Ayrıntılı planlar yaparak intikamını zamana yayan, tek ve ölümcül bir darbe vurmak yerine acıyı sürekli kılmayı seçen bir kadın bu.

Kadın, kız kardeşinin yıllar süren suskunluğuna dayanamaz ve bir gün bilincinin derinliklerinde kapalı duran odaların birinden çıkmaya karar verir...

Tavandaki Kukla bizi kuşatan ıstıraplara dair gözlemlerimizin ve deneyimlerimizin acıyan noktalarının romanı. Ambjörnsen bir cerrah hassasiyetiyle edebi bistürisini bu noktaları yarmakta kullanıyor. Acıttığı da kesin, çünkü ciddi bir ameliyat bu. (Arka Kapak'tan)

Tavandaki Kukla intikamcı bir kadının hikayesi... Ama aynı zamanda “suç”, “ceza” ve “intikam” üzerine düşünmeye davet eden bir yeraltı kitabı...

İnsanlığın “ilkel” diye adlandırılan döneminde kişi sorununu kendi çözerdi. “Uygarlık”la birlikte “toplumsal sözleşmeler” yapıldı ve “ceza” verme görevini devlet üstlendi. Peki, verilen her “ceza” mağdurdaki hasarı onarıyor, intikam isteğini dindiriyor, barışa imkan veriyor mu? Ya da verilen “ceza” tecavüz edilen kadınlardaki yarayı sarabilir mi?

“İmkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat yaşamayı seçmişlerin” hayatlarının anlatıldığı Beyaz Zenciler'le kendisine haklı bir hayran kitlesi edinen Ingvar Amjörnsen bu kez insan ruhunun karanlıklarına iniyor. Tecavüz edildikten sonra intihar girişiminde bulunan ve hayatını bir akıl hastanesinde geçirmek zorunda kalan kız kardeşinin intikamını almak isteyen bir kadının intikam yolculuğunu anlatıyor. Ayrıntılı planlar yaparak intikamını zamana yayan, tek ve ölümcül bir darbe vurmak yerine acıyı sürekli kılmayı seçen bir kadın bu.

Kadın, kız kardeşinin yıllar süren suskunluğuna dayanamaz ve bir gün bilincinin derinliklerinde kapalı duran odaların birinden çıkmaya karar verir...

Tavandaki Kukla bizi kuşatan ıstıraplara dair gözlemlerimizin ve deneyimlerimizin acıyan noktalarının romanı. Ambjörnsen bir cerrah hassasiyetiyle edebi bistürisini bu noktaları yarmakta kullanıyor. Acıttığı da kesin, çünkü ciddi bir ameliyat bu. (Arka Kapak'tan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat