#smrgSAHAF Tepki Cephesi: Piyasa İmparatorluğuna Karşı AB - Türkiye Yol Ayrımı - 2005

Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
Sistem Matbaacılık
Dizi Adı:
Osman Ulagay Kitaplığı
ISBN-10:
9752633307
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199067629
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
167 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
31,68
Havale/EFT ile: 30,73
Stoktan teslim
1199067629
453553
Tepki Cephesi: Piyasa İmparatorluğuna Karşı AB - Türkiye Yol Ayrımı -        2005
Tepki Cephesi: Piyasa İmparatorluğuna Karşı AB - Türkiye Yol Ayrımı - 2005 #smrgSAHAF
31.68
Yaşamakta olduğumuz küresel dönüşümü başlatan Batı, şimdi bu dönüşümün sancılarıyla kıvranıyor. ABD, küresel düzeni dilediği gibi yönlendiremiyor, küresel rekabete ayak uyduramayan yaşlı Avrupa çözümsüzlük içinde bocalıyor. Çin ve Hindistan gibi uyuyan devleri uyandıran küreselleşme süreci Batı'nın küresel hegemonyasını tehdit etmeye başlıyor. Öte yandan küresel dönüşümünün itici gücünü oluşturan "Piyasa İmparatorluğu"na karşı oluşan "Tepki Cephesi" giderek güçleniyor ve küresel bir nitelik kazanıyor.

Türkiye'nin, Batı'nın küresel hâkimiyetinin sarsılmaya başladığı ve Avrupa Birliği'nin (AB) geleceğinin tartışıldığı ortamda AB ite tam üyelik müzakerelerine başlama noktasına gelmesi bir rastlantı mı?

"Piyasa İmparatorluğu"na karşı "Tepki Cephesi"nin yükselişi Türkiye - AB ilişkilerinin geleceğini olumsuz etkileyebilir mi? Küresel rekabete ayak uydurmakta zorlanan Avrupa'yı saran korku ve yabancılara karşı duyulan tepki Türkiye'nin AB üyeliğini bir kez daha engeller mi?

Küresel düzenin yeniden biçimlenmekte olduğu bir dünyada Türkiye, AB üyeliğini tek hedef haline getirip yalnızca bu hedefe mi odaklanmalı?

Yoksa Türkiye, AB ile müzakere sürecini sürdürürken diğer seçenekleri de düşünmeli ve kendi stratejisini ona göre mi oluşturmalı?

Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'yi AB üyeliğine taşıyabilir ve küresel oyunda önemli bir oyuncu haline getirebilir mi?

Elinizdeki kitapta Osman Ulagay, bu önemli soruları tartışmaya açıyor ve cevaplara varmamızı kolaylaştıracak ipuçları arıyor. (Arka kapaktan)

Yaşamakta olduğumuz küresel dönüşümü başlatan Batı, şimdi bu dönüşümün sancılarıyla kıvranıyor. ABD, küresel düzeni dilediği gibi yönlendiremiyor, küresel rekabete ayak uyduramayan yaşlı Avrupa çözümsüzlük içinde bocalıyor. Çin ve Hindistan gibi uyuyan devleri uyandıran küreselleşme süreci Batı'nın küresel hegemonyasını tehdit etmeye başlıyor. Öte yandan küresel dönüşümünün itici gücünü oluşturan "Piyasa İmparatorluğu"na karşı oluşan "Tepki Cephesi" giderek güçleniyor ve küresel bir nitelik kazanıyor.

Türkiye'nin, Batı'nın küresel hâkimiyetinin sarsılmaya başladığı ve Avrupa Birliği'nin (AB) geleceğinin tartışıldığı ortamda AB ite tam üyelik müzakerelerine başlama noktasına gelmesi bir rastlantı mı?

"Piyasa İmparatorluğu"na karşı "Tepki Cephesi"nin yükselişi Türkiye - AB ilişkilerinin geleceğini olumsuz etkileyebilir mi? Küresel rekabete ayak uydurmakta zorlanan Avrupa'yı saran korku ve yabancılara karşı duyulan tepki Türkiye'nin AB üyeliğini bir kez daha engeller mi?

Küresel düzenin yeniden biçimlenmekte olduğu bir dünyada Türkiye, AB üyeliğini tek hedef haline getirip yalnızca bu hedefe mi odaklanmalı?

Yoksa Türkiye, AB ile müzakere sürecini sürdürürken diğer seçenekleri de düşünmeli ve kendi stratejisini ona göre mi oluşturmalı?

Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'yi AB üyeliğine taşıyabilir ve küresel oyunda önemli bir oyuncu haline getirebilir mi?

Elinizdeki kitapta Osman Ulagay, bu önemli soruları tartışmaya açıyor ve cevaplara varmamızı kolaylaştıracak ipuçları arıyor. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat