#smrgKİTABEVİ Ters Adam - 2025
Editör:
Meliha İnanç Altınsaray
Kapak Tasarım:
Hamdi Akçay
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Roman
ISBN-10:
6253694104
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
368
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
247,50
Havale/EFT ile:
237,62
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199099901
485702

https://www.simurgkitabevi.com/ters-adam-2025
Ters Adam - 2025 #smrgKİTABEVİ
247.50
“Ey köylü toplumun azıcık şehirli ve azıcık tiyatrosever seyircileri!
Hayattan başka koparılacak zincirleriniz yoktur, birleşin.”
Bir adam düşünün: Ne toplumun kurallarına uyar ne de insan ilişkilerinde beklenen rolleri oynar. Öfkesini, alaycılığını ve keskin zekâsını bir silah gibi kullanır. Ters Adam, sadece karşı çıkmak için karşı çıkan biri değildir; dünyanın çarpıklığını gören ve bunu ifşa etmek isteyen bir figürdür. Düzeni reddeder ama ona karşı savaşırken kendini de yok etmeye yaklaşır.
İlk kez 1986'da yayımlandığında fazla dikkat çekmeyen, ancak yıllar sonra yeniden keşfedilen Ters Adam, edebiyatın konfor alanından taşan, geleneksel anlatıya meydan okuyan, sert ve sarsıcı bir metin.
Barlas Özarıkça, klasik anlatı yapısını kırarak, bilinç akışı ve ani sıçramalarla okuru rahatsız edici bir yolculuğa çıkarıyor. Romanın anlatıcısının düşünceleri, öfkesi kadar hızlı ve keskin bir şekilde akarken, hikâye klasik roman kalıplarını reddediyor.
Eleştirmen, akademisyen Yıldız Ecevit'in, bir “kara anlatı” ve “Oğuz Atay'ın Türk edebiyatında açtığı kulvarda başlayan yeni estetiğin en ilgi çekici örneklerinden biri” olarak tanımladığı Ters Adam, bu kez Everest Yayınları'nda okurları bir kez daha düzeni sorgulamaya davet ediyor.
Düşünen Adam heykel olmaktan vazgeçip, her akşam yanımıza gelerek bizimle konuşmaya başlamıştı. Aklın yolu bir değil, daha fazladır, diyordu.
Sizler normalden kaçtığınız için buradasınız, diyordu. Normali yaşayanlar, sizleri buralarda toplayıp biçimde ve özde misli görülmemiş oranlarda hayatı kendi doğallığının ötesine zorladılar.
Kimdir Ters Adam'ın bu kadar içten parçalanmış roman kişisi? “Siz kendi oyununuzu oynayın ben de kendiminkini” diyen biri mi? Biraz öyle ama, roman kişisinin bilinç durumu yabana atılır türden bir delilik perspektifi göstermediği için çok ayrı iki oyun değil bu. Ters Adam, günümüz insanlarının ruhları yıkma histerisine karşı çıkılmış ve okurdan fazla ciddiyet bekleyen ender romanlardan biri.
Hayattan başka koparılacak zincirleriniz yoktur, birleşin.”
Bir adam düşünün: Ne toplumun kurallarına uyar ne de insan ilişkilerinde beklenen rolleri oynar. Öfkesini, alaycılığını ve keskin zekâsını bir silah gibi kullanır. Ters Adam, sadece karşı çıkmak için karşı çıkan biri değildir; dünyanın çarpıklığını gören ve bunu ifşa etmek isteyen bir figürdür. Düzeni reddeder ama ona karşı savaşırken kendini de yok etmeye yaklaşır.
İlk kez 1986'da yayımlandığında fazla dikkat çekmeyen, ancak yıllar sonra yeniden keşfedilen Ters Adam, edebiyatın konfor alanından taşan, geleneksel anlatıya meydan okuyan, sert ve sarsıcı bir metin.
Barlas Özarıkça, klasik anlatı yapısını kırarak, bilinç akışı ve ani sıçramalarla okuru rahatsız edici bir yolculuğa çıkarıyor. Romanın anlatıcısının düşünceleri, öfkesi kadar hızlı ve keskin bir şekilde akarken, hikâye klasik roman kalıplarını reddediyor.
Eleştirmen, akademisyen Yıldız Ecevit'in, bir “kara anlatı” ve “Oğuz Atay'ın Türk edebiyatında açtığı kulvarda başlayan yeni estetiğin en ilgi çekici örneklerinden biri” olarak tanımladığı Ters Adam, bu kez Everest Yayınları'nda okurları bir kez daha düzeni sorgulamaya davet ediyor.
Düşünen Adam heykel olmaktan vazgeçip, her akşam yanımıza gelerek bizimle konuşmaya başlamıştı. Aklın yolu bir değil, daha fazladır, diyordu.
Sizler normalden kaçtığınız için buradasınız, diyordu. Normali yaşayanlar, sizleri buralarda toplayıp biçimde ve özde misli görülmemiş oranlarda hayatı kendi doğallığının ötesine zorladılar.
Kimdir Ters Adam'ın bu kadar içten parçalanmış roman kişisi? “Siz kendi oyununuzu oynayın ben de kendiminkini” diyen biri mi? Biraz öyle ama, roman kişisinin bilinç durumu yabana atılır türden bir delilik perspektifi göstermediği için çok ayrı iki oyun değil bu. Ters Adam, günümüz insanlarının ruhları yıkma histerisine karşı çıkılmış ve okurdan fazla ciddiyet bekleyen ender romanlardan biri.
“Ey köylü toplumun azıcık şehirli ve azıcık tiyatrosever seyircileri!
Hayattan başka koparılacak zincirleriniz yoktur, birleşin.”
Bir adam düşünün: Ne toplumun kurallarına uyar ne de insan ilişkilerinde beklenen rolleri oynar. Öfkesini, alaycılığını ve keskin zekâsını bir silah gibi kullanır. Ters Adam, sadece karşı çıkmak için karşı çıkan biri değildir; dünyanın çarpıklığını gören ve bunu ifşa etmek isteyen bir figürdür. Düzeni reddeder ama ona karşı savaşırken kendini de yok etmeye yaklaşır.
İlk kez 1986'da yayımlandığında fazla dikkat çekmeyen, ancak yıllar sonra yeniden keşfedilen Ters Adam, edebiyatın konfor alanından taşan, geleneksel anlatıya meydan okuyan, sert ve sarsıcı bir metin.
Barlas Özarıkça, klasik anlatı yapısını kırarak, bilinç akışı ve ani sıçramalarla okuru rahatsız edici bir yolculuğa çıkarıyor. Romanın anlatıcısının düşünceleri, öfkesi kadar hızlı ve keskin bir şekilde akarken, hikâye klasik roman kalıplarını reddediyor.
Eleştirmen, akademisyen Yıldız Ecevit'in, bir “kara anlatı” ve “Oğuz Atay'ın Türk edebiyatında açtığı kulvarda başlayan yeni estetiğin en ilgi çekici örneklerinden biri” olarak tanımladığı Ters Adam, bu kez Everest Yayınları'nda okurları bir kez daha düzeni sorgulamaya davet ediyor.
Düşünen Adam heykel olmaktan vazgeçip, her akşam yanımıza gelerek bizimle konuşmaya başlamıştı. Aklın yolu bir değil, daha fazladır, diyordu.
Sizler normalden kaçtığınız için buradasınız, diyordu. Normali yaşayanlar, sizleri buralarda toplayıp biçimde ve özde misli görülmemiş oranlarda hayatı kendi doğallığının ötesine zorladılar.
Kimdir Ters Adam'ın bu kadar içten parçalanmış roman kişisi? “Siz kendi oyununuzu oynayın ben de kendiminkini” diyen biri mi? Biraz öyle ama, roman kişisinin bilinç durumu yabana atılır türden bir delilik perspektifi göstermediği için çok ayrı iki oyun değil bu. Ters Adam, günümüz insanlarının ruhları yıkma histerisine karşı çıkılmış ve okurdan fazla ciddiyet bekleyen ender romanlardan biri.
Hayattan başka koparılacak zincirleriniz yoktur, birleşin.”
Bir adam düşünün: Ne toplumun kurallarına uyar ne de insan ilişkilerinde beklenen rolleri oynar. Öfkesini, alaycılığını ve keskin zekâsını bir silah gibi kullanır. Ters Adam, sadece karşı çıkmak için karşı çıkan biri değildir; dünyanın çarpıklığını gören ve bunu ifşa etmek isteyen bir figürdür. Düzeni reddeder ama ona karşı savaşırken kendini de yok etmeye yaklaşır.
İlk kez 1986'da yayımlandığında fazla dikkat çekmeyen, ancak yıllar sonra yeniden keşfedilen Ters Adam, edebiyatın konfor alanından taşan, geleneksel anlatıya meydan okuyan, sert ve sarsıcı bir metin.
Barlas Özarıkça, klasik anlatı yapısını kırarak, bilinç akışı ve ani sıçramalarla okuru rahatsız edici bir yolculuğa çıkarıyor. Romanın anlatıcısının düşünceleri, öfkesi kadar hızlı ve keskin bir şekilde akarken, hikâye klasik roman kalıplarını reddediyor.
Eleştirmen, akademisyen Yıldız Ecevit'in, bir “kara anlatı” ve “Oğuz Atay'ın Türk edebiyatında açtığı kulvarda başlayan yeni estetiğin en ilgi çekici örneklerinden biri” olarak tanımladığı Ters Adam, bu kez Everest Yayınları'nda okurları bir kez daha düzeni sorgulamaya davet ediyor.
Düşünen Adam heykel olmaktan vazgeçip, her akşam yanımıza gelerek bizimle konuşmaya başlamıştı. Aklın yolu bir değil, daha fazladır, diyordu.
Sizler normalden kaçtığınız için buradasınız, diyordu. Normali yaşayanlar, sizleri buralarda toplayıp biçimde ve özde misli görülmemiş oranlarda hayatı kendi doğallığının ötesine zorladılar.
Kimdir Ters Adam'ın bu kadar içten parçalanmış roman kişisi? “Siz kendi oyununuzu oynayın ben de kendiminkini” diyen biri mi? Biraz öyle ama, roman kişisinin bilinç durumu yabana atılır türden bir delilik perspektifi göstermediği için çok ayrı iki oyun değil bu. Ters Adam, günümüz insanlarının ruhları yıkma histerisine karşı çıkılmış ve okurdan fazla ciddiyet bekleyen ender romanlardan biri.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.