Timur, şimdi Özbekistan sınırları içinde kalan Türkistan'ın Semarkand'ını pergelin sabit aşağı yapmış ve hep at sırtında, Deşt-i Kıpçak'a (Ukrayna ovalarına), Anadolu'nun en ücra köşelerine, Mısır'a doğru akmış, öbür taraftan Hindistan'a, Çin'e seferler düzenlemiştir.
Anadolu'da, Ankara'da Çubuk ovasında, "Tanrı nasıl bir ise sultan da bir olmalı" demiş, Yıldırım Beyazıt gibi güçlü bir padişahı yenmiş, Osmanlı evladına fetret devrini yaşatmıştır. Diğer taraftan ise İzmir'i Hristiyanların elinden almıştır.
Timur, bir cengâverdi… Kimine göre çok acımasız, kimine göre, yeri gelince en müşfik insandı. Bütün tarihçilerin birleştiği bir nokta ise, onun, bilim adamlarına çok değer veren özelliğidir.
Kitabımızda, sırayla Timur'un seferlerini anlattığımız gibi, onun iç dünyasını, çevre ile ilişkisini, ilim adamlarına verdiği değeri, zamanından, zamanımıza gelen birinci el kaynakları esas alarak özlü bir şekilde verdik.
Timur, şimdi Özbekistan sınırları içinde kalan Türkistan'ın Semarkand'ını pergelin sabit aşağı yapmış ve hep at sırtında, Deşt-i Kıpçak'a (Ukrayna ovalarına), Anadolu'nun en ücra köşelerine, Mısır'a doğru akmış, öbür taraftan Hindistan'a, Çin'e seferler düzenlemiştir.
Anadolu'da, Ankara'da Çubuk ovasında, "Tanrı nasıl bir ise sultan da bir olmalı" demiş, Yıldırım Beyazıt gibi güçlü bir padişahı yenmiş, Osmanlı evladına fetret devrini yaşatmıştır. Diğer taraftan ise İzmir'i Hristiyanların elinden almıştır.
Timur, bir cengâverdi… Kimine göre çok acımasız, kimine göre, yeri gelince en müşfik insandı. Bütün tarihçilerin birleştiği bir nokta ise, onun, bilim adamlarına çok değer veren özelliğidir.
Kitabımızda, sırayla Timur'un seferlerini anlattığımız gibi, onun iç dünyasını, çevre ile ilişkisini, ilim adamlarına verdiği değeri, zamanından, zamanımıza gelen birinci el kaynakları esas alarak özlü bir şekilde verdik.