#smrgKİTABEVİ Tokugawa Ieyasu - 2022
Tarihin en büyük komutanlarının yaşam öyküleri, muharebe tecrübeleri, uyguladıkları taktikler ve stratejiler…
Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen Osprey Büyük Komutanlar Serisi, Tokugawa Ieyasu ile devam ediyor…
16. yüzyılın sonlarına doğru üç büyük general, Japonya'da asırlardır süren iç savaşları sona erdirdi. Ülkenin tek bir çatı altında toplanma süreci Toyotomi Hideyoshi tarafından tamamlanmış olsa da huzurun kalıcı olmasını sağlayan kişi Tokugawa Ieyasu idi ki bu da generali Japonya'nın en kilit şahsiyetlerinden biri hâline getirdi.
Stratejik ve siyasi başarılarıyla Ieyasu, Japonya'nın en büyük samuray komutanı addedilir. Küçük ve önemsiz bir derebeyinin bu oğlu hem dost hem de düşman ekabirin elinde piyon olduğu ve rehinlikle geçen sersefil bir çocukluğun ardından gözü kara bir savaşçıya dönüşerek başarı yolundaki ilk adımlarını atmıştı. Ancak onu iktidar piramidinin tepesine, gözü karalığını yaşı ilerledikçe kurnazlıkla da dengeleyebilme hasleti çıkartacaktı. Bununla birlikte onun savaş alanındaki becerilerini ihtiyatla değerlendirmek gerekir zira şans faktörü de Ieyasu'nun başarılarında büyük bir rol oynamıştır. Örneğin Mikatagahara Muharebesi'nde mağlup edilen Tokugawa güçleri, büyük bir bozgundan ancak kış mevsiminin başlamasıyla kurtulabilmişlerdi. Ieyasu'nun Japon tarihindeki belki de en tayin edici muharebe olan Sekigahara'da galip gelmesiyse büyük ölçüde, düşman kampındaki derebeylerinden Kobayakawa Hideaki'nin çatışmanın ortasında taraf değiştirmesi sayesinde mümkün oldu. Bununla beraber Ieyasu, dost ve düşmanlarını doğru seçmekte özel bir bilgeliği haizdi. Başlattığı seferleri büyük beceriyle planlar ve hatalarından ders almayı iyi bilirdi.
Tokugawa Ieyasu, çağdaşlarından çoğunun aksine son derece sabırlı bir liderdi. Hideyoshi gibi yapmadı ve boyunu aşan işlerden hep uzak durdu. Zaferiyle Japonya'ya huzur getirdiği gibi sülalesini de modern Japonya'nın doğuşuna değin iki buçuk asır boyunca muhafaza edeceği bir hükümranlık konumuna yerleştirdi. Dahası, Japonya'nın sosyo-ekonomik karakteriyle siyasi mimarisini Konfüçyüsçü ilkeler temelinde sil baştan şekillendirmek gibi muazzam bir işi de başarmıştı ki böylece hükmettiği ülkeyi kendi orta çağından erken modern çağına taşımıştır. Bu başarıları gerçek anlamda büyük bir generallik ve devlet adamlığı göstererek elde etmişti.
Stephen Turnbull'un çalışması, büyük komutan Tokugawa Ieyasu'nun zorluklar içinde geçen hayatını; şogunluk makamını yeniden tesis etme sürecini ve sülalesinin iki buçuk asır boyunca Japonya'ya hükmettiği uzun barış ortamını getiren savaş ve seferleri hiçbir veçhesini atlamadan kısa ve öz ele alıyor.
Tarihin en büyük komutanlarının yaşam öyküleri, muharebe tecrübeleri, uyguladıkları taktikler ve stratejiler…
Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen Osprey Büyük Komutanlar Serisi, Tokugawa Ieyasu ile devam ediyor…
16. yüzyılın sonlarına doğru üç büyük general, Japonya'da asırlardır süren iç savaşları sona erdirdi. Ülkenin tek bir çatı altında toplanma süreci Toyotomi Hideyoshi tarafından tamamlanmış olsa da huzurun kalıcı olmasını sağlayan kişi Tokugawa Ieyasu idi ki bu da generali Japonya'nın en kilit şahsiyetlerinden biri hâline getirdi.
Stratejik ve siyasi başarılarıyla Ieyasu, Japonya'nın en büyük samuray komutanı addedilir. Küçük ve önemsiz bir derebeyinin bu oğlu hem dost hem de düşman ekabirin elinde piyon olduğu ve rehinlikle geçen sersefil bir çocukluğun ardından gözü kara bir savaşçıya dönüşerek başarı yolundaki ilk adımlarını atmıştı. Ancak onu iktidar piramidinin tepesine, gözü karalığını yaşı ilerledikçe kurnazlıkla da dengeleyebilme hasleti çıkartacaktı. Bununla birlikte onun savaş alanındaki becerilerini ihtiyatla değerlendirmek gerekir zira şans faktörü de Ieyasu'nun başarılarında büyük bir rol oynamıştır. Örneğin Mikatagahara Muharebesi'nde mağlup edilen Tokugawa güçleri, büyük bir bozgundan ancak kış mevsiminin başlamasıyla kurtulabilmişlerdi. Ieyasu'nun Japon tarihindeki belki de en tayin edici muharebe olan Sekigahara'da galip gelmesiyse büyük ölçüde, düşman kampındaki derebeylerinden Kobayakawa Hideaki'nin çatışmanın ortasında taraf değiştirmesi sayesinde mümkün oldu. Bununla beraber Ieyasu, dost ve düşmanlarını doğru seçmekte özel bir bilgeliği haizdi. Başlattığı seferleri büyük beceriyle planlar ve hatalarından ders almayı iyi bilirdi.
Tokugawa Ieyasu, çağdaşlarından çoğunun aksine son derece sabırlı bir liderdi. Hideyoshi gibi yapmadı ve boyunu aşan işlerden hep uzak durdu. Zaferiyle Japonya'ya huzur getirdiği gibi sülalesini de modern Japonya'nın doğuşuna değin iki buçuk asır boyunca muhafaza edeceği bir hükümranlık konumuna yerleştirdi. Dahası, Japonya'nın sosyo-ekonomik karakteriyle siyasi mimarisini Konfüçyüsçü ilkeler temelinde sil baştan şekillendirmek gibi muazzam bir işi de başarmıştı ki böylece hükmettiği ülkeyi kendi orta çağından erken modern çağına taşımıştır. Bu başarıları gerçek anlamda büyük bir generallik ve devlet adamlığı göstererek elde etmişti.
Stephen Turnbull'un çalışması, büyük komutan Tokugawa Ieyasu'nun zorluklar içinde geçen hayatını; şogunluk makamını yeniden tesis etme sürecini ve sülalesinin iki buçuk asır boyunca Japonya'ya hükmettiği uzun barış ortamını getiren savaş ve seferleri hiçbir veçhesini atlamadan kısa ve öz ele alıyor.