#smrgKİTABEVİ Toplum Hayatında Büyük Adamlar - 2024
Büyük adamları kendi tabiriyle ‘müstesna insanları' iki sınıfa ayıran Ziya Gökalp ilk grup için din mübeşşirleri, büyük fatihler, büyük inkılapçılar, büyük kahramanlar gibi tarihte umumi cereyanları açmaya muvaffak olan kuvvetli imanlı ve şiddetli iradeli zatları; ikinci grup için ise marifet ve medeniyetin herhangi bir şubesinde keşif, icat yahut ıslah suretinde büyük bir yenilenme ve terakki meydana getirenler zikretmektedir.
“Büyük adamlar meselesi beşerî hayatın mana ve kadri meselesidir.” diyen Mehmed İzzet şu soruları cevap arıyor: “Bir insanın büyük, kahraman tanınması için ne lazımdır? Evvela bir insan, ikinci olarak da onu kahraman tanıyan bir topluluk. Bu iki kısmın birbirine olan bağını (ilişkisini) düşünürsek o zaman şu sual karşısında kalırız: Adamın büyüklüğü cemiyetin büyük tanımasından mı neşet eder, yoksa cemiyetin büyük tanıması adamın büyüklüğünden midir? Adamın büyüklüğü ve cemiyetin takdisi (kutlu, mübarek kabul etmesi), bunlardan hangisi sebep hangisi eserdir? Söylemeye lüzum yoktur ki içtimaiyat bakış açısından ferdin büyüklüğü cemiyetin vicdanına bir ayna olmasından ibarettir. Büyük adamın dehası toplumun dehasıdır, ancak ondan mülhem olmak şartıyla bu vasfa liyakat kazanılabilir. Kahraman ve dâhinin rolü cemiyetin vicdanını kendine yansıtmaktan, “şuurlaştırmaktan” ibarettir…”
Büyük adamları kendi tabiriyle ‘müstesna insanları' iki sınıfa ayıran Ziya Gökalp ilk grup için din mübeşşirleri, büyük fatihler, büyük inkılapçılar, büyük kahramanlar gibi tarihte umumi cereyanları açmaya muvaffak olan kuvvetli imanlı ve şiddetli iradeli zatları; ikinci grup için ise marifet ve medeniyetin herhangi bir şubesinde keşif, icat yahut ıslah suretinde büyük bir yenilenme ve terakki meydana getirenler zikretmektedir.
“Büyük adamlar meselesi beşerî hayatın mana ve kadri meselesidir.” diyen Mehmed İzzet şu soruları cevap arıyor: “Bir insanın büyük, kahraman tanınması için ne lazımdır? Evvela bir insan, ikinci olarak da onu kahraman tanıyan bir topluluk. Bu iki kısmın birbirine olan bağını (ilişkisini) düşünürsek o zaman şu sual karşısında kalırız: Adamın büyüklüğü cemiyetin büyük tanımasından mı neşet eder, yoksa cemiyetin büyük tanıması adamın büyüklüğünden midir? Adamın büyüklüğü ve cemiyetin takdisi (kutlu, mübarek kabul etmesi), bunlardan hangisi sebep hangisi eserdir? Söylemeye lüzum yoktur ki içtimaiyat bakış açısından ferdin büyüklüğü cemiyetin vicdanına bir ayna olmasından ibarettir. Büyük adamın dehası toplumun dehasıdır, ancak ondan mülhem olmak şartıyla bu vasfa liyakat kazanılabilir. Kahraman ve dâhinin rolü cemiyetin vicdanını kendine yansıtmaktan, “şuurlaştırmaktan” ibarettir…”