#smrgKİTABEVİ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma - 2022
Dünya genelinde yaşanan gelişme ve ilerlemeler sonucunda ortaya çıkan yeni toplum düzeni içerisinde toplumsal cinsiyet ayrımcılığının azalmadığı, hatta zaman zaman şekil değiştirerek arttığı izlenmektedir. Dünya Ekonomik Forumu'nun hazırladığı 2022 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre mevcut ilerleme hızıyla cinsiyet eşitsizliğini tam anlamı ile sıfırlamak tahmini olarak 132 yıl alacaktır.
Birleşmiş Milletlerin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içerisindeki 17 amaçtan biri de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” amacıdır. Ancak günümüzde gelişmiş ülkeler dâhil hemen her ülkede cinsiyet ayrımcılığı hemen her alanda varlığını sürdürmektedir. Kadının sadece kadın olduğu için maruz kaldığı haksız, hukuksuz, eşitliksiz, keyfi, kayıt dışı uygulamalar sadece bir cinsiyet sorunu değil, toplumsal refah sorunudur. Aile, iş ya da sosyal hayatta fırsat eşitliğini yakalayamayan kadınların ortaya koyabilecekken koyamadığı her değer toplum için bir kayıptır. Bireyler sahip olduğu yetenek, kazandığı donanım ve ortaya koyduğu becerileriyle toplum içinde yer almalı ve değer görmelidir. Toplumlar toplumsal cinsiyet eşitliğinden uzaklaşıldıkça ekonomik olarak zengin olsalar da refah düzeyi ve hayat kalitesi açısından çok gerilerde kalmaya mahkûm olacaklardır.
Tüm insanlık için daha adil bir dünya dileğiyle…
Dünya genelinde yaşanan gelişme ve ilerlemeler sonucunda ortaya çıkan yeni toplum düzeni içerisinde toplumsal cinsiyet ayrımcılığının azalmadığı, hatta zaman zaman şekil değiştirerek arttığı izlenmektedir. Dünya Ekonomik Forumu'nun hazırladığı 2022 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre mevcut ilerleme hızıyla cinsiyet eşitsizliğini tam anlamı ile sıfırlamak tahmini olarak 132 yıl alacaktır.
Birleşmiş Milletlerin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içerisindeki 17 amaçtan biri de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” amacıdır. Ancak günümüzde gelişmiş ülkeler dâhil hemen her ülkede cinsiyet ayrımcılığı hemen her alanda varlığını sürdürmektedir. Kadının sadece kadın olduğu için maruz kaldığı haksız, hukuksuz, eşitliksiz, keyfi, kayıt dışı uygulamalar sadece bir cinsiyet sorunu değil, toplumsal refah sorunudur. Aile, iş ya da sosyal hayatta fırsat eşitliğini yakalayamayan kadınların ortaya koyabilecekken koyamadığı her değer toplum için bir kayıptır. Bireyler sahip olduğu yetenek, kazandığı donanım ve ortaya koyduğu becerileriyle toplum içinde yer almalı ve değer görmelidir. Toplumlar toplumsal cinsiyet eşitliğinden uzaklaşıldıkça ekonomik olarak zengin olsalar da refah düzeyi ve hayat kalitesi açısından çok gerilerde kalmaya mahkûm olacaklardır.
Tüm insanlık için daha adil bir dünya dileğiyle…