Tanyeli ve Fındıklı'nındiyaloğu, bir yandan Tanyeli'nin akademisyen, yazar, tarihçi, yayın yönetmeni ve küratör olarak uzun yıllara dayanan kariyerinin yaşamöyküsel boyutunu ele alırken, bir yandan da Türkiye'de sanat ve mimarlık tarihinin 20. yüzyılın başından günümüze uzanan macerasını irdeliyor.
Türkiye'deki mimarlık üretimi, kuramı, eleştirisi, tarihi, eğitimi ve piyasasının oluşum ve işleyiş süreçlerini şekillendiren tarihsel, kültürel, siyasi, ekonomik, toplumsal ve sosyo-psişik koşulların şaşırtıcı bir zihinsel berraklıkla ele alındığı söyleşi, giderek derinleşerek, tarihsel deneyimi bugünle buluşturarak, en geniş anlamda kültür dünyamızın sorunlarını, kodlarını, alışkanlıklarını, tabularını, açmazlarını, klişelerini çözümleyen yeni bir mimarlık ve kültür sosyolojisi yaklaşımını örneklendiriyor.
Tanyeli yeri geldiğinde bir ayrıntının, polemiğin, anekdotun, anının izini sürerek veya yeniden inşa ederek, mimarlığın eski-yeni aktörlerinden star mimarlara, akademinin bilinmeyen içyüzünden inşaat sektöründeki gelişmelere varana dek pek çok konudayorumlar, açımlamalar getirirken, zihinsel kodlarımıza; bir metni, bir mekânı, bir yapıyı okuma ve anlamlandırma biçimimizi belirleyen toplumsallık, kimlik ve temsil çoğulluğuna yönelik son derece önemli tespitlerde bulunuyor.
Toplumsal Hafıza, Mimarlık, Tarih ve Kuram, Türkiye'nin mimarlık, kültür ve sanat ortamına ilişkin yeni düşünsel gerilim alanları yaratan, disiplinlerarası bir bakış açısı sunan, yeni sorular, sorunsallar, araştırma alanları öneren, çok tartışılacak bir kitap.
Tanyeli ve Fındıklı'nındiyaloğu, bir yandan Tanyeli'nin akademisyen, yazar, tarihçi, yayın yönetmeni ve küratör olarak uzun yıllara dayanan kariyerinin yaşamöyküsel boyutunu ele alırken, bir yandan da Türkiye'de sanat ve mimarlık tarihinin 20. yüzyılın başından günümüze uzanan macerasını irdeliyor.
Türkiye'deki mimarlık üretimi, kuramı, eleştirisi, tarihi, eğitimi ve piyasasının oluşum ve işleyiş süreçlerini şekillendiren tarihsel, kültürel, siyasi, ekonomik, toplumsal ve sosyo-psişik koşulların şaşırtıcı bir zihinsel berraklıkla ele alındığı söyleşi, giderek derinleşerek, tarihsel deneyimi bugünle buluşturarak, en geniş anlamda kültür dünyamızın sorunlarını, kodlarını, alışkanlıklarını, tabularını, açmazlarını, klişelerini çözümleyen yeni bir mimarlık ve kültür sosyolojisi yaklaşımını örneklendiriyor.
Tanyeli yeri geldiğinde bir ayrıntının, polemiğin, anekdotun, anının izini sürerek veya yeniden inşa ederek, mimarlığın eski-yeni aktörlerinden star mimarlara, akademinin bilinmeyen içyüzünden inşaat sektöründeki gelişmelere varana dek pek çok konudayorumlar, açımlamalar getirirken, zihinsel kodlarımıza; bir metni, bir mekânı, bir yapıyı okuma ve anlamlandırma biçimimizi belirleyen toplumsallık, kimlik ve temsil çoğulluğuna yönelik son derece önemli tespitlerde bulunuyor.
Toplumsal Hafıza, Mimarlık, Tarih ve Kuram, Türkiye'nin mimarlık, kültür ve sanat ortamına ilişkin yeni düşünsel gerilim alanları yaratan, disiplinlerarası bir bakış açısı sunan, yeni sorular, sorunsallar, araştırma alanları öneren, çok tartışılacak bir kitap.