Teknikle hızla uzaklaştığımız bir kaynak var ise ve bizz buna doğa ve öz tanımlarıyla ulaşmaya çalışıyorsak temkinli olmak durumundayız. Bu temkin bizi keskin ve statik düşünme biçimlerinden alıkoyacaktır. Zira bu üzerine her şey söylendikten sonra hükmü kesinleşmiş bir hakikat değil. Bu nedenle dünyada kendini konumlandırmaya çalışan insan durduğu yeri merkez sanarak aldanmamalı. Öyle görünüyor ki yıkıcılığıyla öne çıkan her tavır insan denilenin ve bu evrendeki yerinin, amacının ne olduğu sorularını sormaktan kaçamayacak. Bu onun endişesidir.
Bu endişe bize yaşanmışlıkdan veya geçmiş bilinen tarihten parçalar sunarak bizi ne yapmakta olduğunuzla yüz yüze getiriyor. Unuttuysak neyi, hatırlamak gerekiyorsa neyi?
Teknikle hızla uzaklaştığımız bir kaynak var ise ve bizz buna doğa ve öz tanımlarıyla ulaşmaya çalışıyorsak temkinli olmak durumundayız. Bu temkin bizi keskin ve statik düşünme biçimlerinden alıkoyacaktır. Zira bu üzerine her şey söylendikten sonra hükmü kesinleşmiş bir hakikat değil. Bu nedenle dünyada kendini konumlandırmaya çalışan insan durduğu yeri merkez sanarak aldanmamalı. Öyle görünüyor ki yıkıcılığıyla öne çıkan her tavır insan denilenin ve bu evrendeki yerinin, amacının ne olduğu sorularını sormaktan kaçamayacak. Bu onun endişesidir.
Bu endişe bize yaşanmışlıkdan veya geçmiş bilinen tarihten parçalar sunarak bizi ne yapmakta olduğunuzla yüz yüze getiriyor. Unuttuysak neyi, hatırlamak gerekiyorsa neyi?