#smrgKİTABEVİ Toplumsallaşma Sözlüğü -
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786054451623
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
168 s
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
96,00
Havale/EFT ile:
93,12
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199092323
478166
https://www.simurgkitabevi.com/toplumsallasma-sozlugu
Toplumsallaşma Sözlüğü - #smrgKİTABEVİ
96.00
Toplumsallaşma, her insanın yaşamak zorunda olduğu bir süreç. İnsanın ve toplumun olduğu her yerde yaşanan, insanlığın evrensel tecrübelerinden birisi. İnsanların cinsiyetleri, dinleri, fikirleri, karakterleri, hayatı algılamaları ve yaşamaları ayrı ayrı olsa da herkes toplumsallaşmanın eleğinden geçerek toplumsallığını kazanmakta ve diğerleriyle bir hayatı paylaşmakta. Kaçışı, çıkışı olmayan bir tecrübe. Kendisine rağmen kendisi olmaya doğru bir süreç. Başka da bir yolu yok bu işin. Kimse annesinden yetişkin olarak doğamaz; yetiştirilirken yetişir. Toplumsallaşma paradoksların, tezatların armonisidir. Uyumun ve başkaldırının, bir yere ait olmanın ve yalnızlığın bir arada karmaşasıdır. Hayat karmaşadır. Toplumsallaşma hem karmaşaya dahil olmak hem de karmaşadan kurtulmaya çalışmak demektir. Paradoksların, gelgitlerin sürecidir. Başka bir deyişle hayat gibidir; hatta hayatın ta kendisidir toplumsallaşma. Toplumsallaşmayla dilimizi, dinimizi, kinimizi, kimi sevip kimi sevmeyeceğimizi, iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı öğreniriz. İktidar ilişkilerine dahil olur, disiplin altında tutulur ve itaate zorlanırız. Yaptıklarımıza göre ödüllendirilir ya da cezaya çarptırılırız. Toplumsallaşma çocuklukla tamamlanmaz, bütün hayata yayılır. Kısacası hayatta olmak, toplumsallaşmaya dahil olmak demektir. Hayat biter; toplumsallaşma da biter. Bu yüzden hayatımıza ipotek koymaya çalışanlar toplumsallaşma sürecimizi denetim altında tutmaya çalışırlar.
Toplumsallaşma, her insanın yaşamak zorunda olduğu bir süreç. İnsanın ve toplumun olduğu her yerde yaşanan, insanlığın evrensel tecrübelerinden birisi. İnsanların cinsiyetleri, dinleri, fikirleri, karakterleri, hayatı algılamaları ve yaşamaları ayrı ayrı olsa da herkes toplumsallaşmanın eleğinden geçerek toplumsallığını kazanmakta ve diğerleriyle bir hayatı paylaşmakta. Kaçışı, çıkışı olmayan bir tecrübe. Kendisine rağmen kendisi olmaya doğru bir süreç. Başka da bir yolu yok bu işin. Kimse annesinden yetişkin olarak doğamaz; yetiştirilirken yetişir. Toplumsallaşma paradoksların, tezatların armonisidir. Uyumun ve başkaldırının, bir yere ait olmanın ve yalnızlığın bir arada karmaşasıdır. Hayat karmaşadır. Toplumsallaşma hem karmaşaya dahil olmak hem de karmaşadan kurtulmaya çalışmak demektir. Paradoksların, gelgitlerin sürecidir. Başka bir deyişle hayat gibidir; hatta hayatın ta kendisidir toplumsallaşma. Toplumsallaşmayla dilimizi, dinimizi, kinimizi, kimi sevip kimi sevmeyeceğimizi, iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı öğreniriz. İktidar ilişkilerine dahil olur, disiplin altında tutulur ve itaate zorlanırız. Yaptıklarımıza göre ödüllendirilir ya da cezaya çarptırılırız. Toplumsallaşma çocuklukla tamamlanmaz, bütün hayata yayılır. Kısacası hayatta olmak, toplumsallaşmaya dahil olmak demektir. Hayat biter; toplumsallaşma da biter. Bu yüzden hayatımıza ipotek koymaya çalışanlar toplumsallaşma sürecimizi denetim altında tutmaya çalışırlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.